COĞRAFYANIN TANIMI VE KONUSU
Coğrafya: Yeryüzündeki doğal ve beşeri olayları, karşılıklı etkileşimlerini ve
bunun canlılar üzerindeki etkilerini inceleyen bilim dalıdır.
COĞRAFİ KONUM
Bir nokta, bir bölgeye
da ülkenin dünya üzerindeki yerine coğrafî konum denir.
Coğrafi Konum
Matematik Konum Özel
Konum
A) MATEMATİK KONUM
Dünya üzerinde herhangi
bir noktanın başlangıç meridyenine ve Ekvator'a göre konumuna denir. Matematik
konum, paralel daireler ve meridyen yaylarından yararlanılarak bulunur.
PARALEL DAİRELER
Ekvator: Kutup noktalarından eşit
uzaklıktaki noktaların birleşmesiyle oluşan, dünya'yı iki eşit yarım küreye
ayıran en büyük dairedir.
Paralel: Ekvator'dan itibaren her
iki kutba doğru birer derece aralıklarla çizilen dairelere denir.
Paralellerin
Özellikleri:
Paralellerin başlangıcı
Ekvator'dur. O ile gösterilir.
90 tanesi Kuzey
Yarımküre'de 90 tanesi Güney Yarımküre'de olmak üzere toplam 180 tanedir.
Dünya'nın geoid
şeklinden dolayı paralellerin uzunlukları Ekvator'dan kutuplara doğru kısalır.
Kutuplarda nokta halin alır.
Dünya'nın
her yerinde iki paralel arasındaki uzaklık 111 km dir.
Dünya Üzerindeki Önemli
Paraleller ve Dereceleri
Paraleller arası uzunluk
hesaplamaları
Paraleller
arası uzaklık hesaplanırken iki paralel arası mesafenin her yerde 111 km olduğu göz önünde
bulundurulmalı.
Uzaklığını
bulmak istediğimiz noktaların her ikisi de aynı yarımkürede ise büyükten küçüğü
çıkarıp 111 ile çarparız. Farklı yarımkürelerde ise ikisini toplayıp 11l'le çarparak sonuca ulaşırız.
Örnek:
A noktasından
kalkan bir uçak belirli bir zaman sonra B noktasında
inişe geçiyor.
Uçağın aldığı toplam yol kaç km 'dir.
A) 1110 B) 2220 C) 3330 D) 4440
Çözüm:
A noktası Güney Yarımküre'de B noktası ise Kuzey
Yarımküre'dedir. Bu nedenle A ile B Noktalarının paralel değerlerini toplar
111'le çarparız.
Örnek: Yanıt: C
X noktasından Y noktasına kuş uçuşu yol alan bir araç kaç km'lik mesafe
gitmiştir.
A)
1665 B)3330 C)4995 D)6660
Çözüm:
45- 15 = 30
30 X 111
= 3330 km
Verilen her
iki nokta Kuzey Yarımküre'de olduğundan büyükten küçüğünü çıkartır 111'le
çarparız.
Yanıt: B
ENLEM VE BOYLAM
Enlem ile paralel aynı dairelerdir. Paralel
dairelerin adıdır. Enlem ise o dairenin Ekvator'a olan uzaklığının açı
cinsinden değeridir.
Boylam ile meridyen aynı çizgilerdir. Meridyen
yayın adıdır. Boylam ise bu yayın başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı
cinsinden değeridir.
Enlemin Etkileri
Dünya'nın geoid şeklinden
dolayı Güneş ışınlarının geliş açısını etkiler. Bunun sonucunda Ekvator'dan
kutuplara doğru sıcaklığın düşmesine neden olur.
İnsan
faaliyetleri, tarımsal etkinlik, bitki örtüsü, toprak yapısı, akarsu rejimleri
yerleşmenin üst sınırı, hayvan türleri enleme bağlı olarak değişir.
Dünya'nın dönüş hızı
(çizgisel hızı) Ekvator'dan kutuplara doğru azalır.
Yerçekimi, gece - gündüz
uzunlukları, atmosferin kalınlığı enleme göre değişir.
Meridyenin Özellikleri
180 tanesi doğu, 180 tanesi batı yarımkürelerde
olmak üzere toplam 360 tanedir.
Aralarındaki mesafe Ekvator
üzerinde 111 km 'dir.
Bu mesafe kutuplara doğru daralır.
Başlangıç meridyeni
Londra'daki Greenwich gözlemevinden geçer (O).l'er derece aralıklarla
çizilmiştir.
Aralarında 4 dakikalık zaman farkı vardır.
Bütün meridyenlerin uzunlukları aynıdır.
YEREL SAAT
Yeryüzündeki herhangi bir yerin boylamının Güneş'in
tam önüne geldiği an, o yerin öğle vakti (saat 12.00) olarak kabul edilir.
Günün diğer zamanları buna göre hesaplanır. Böylece yerel saat belirlenmiş
olur.
Yerel Saat Problemleri
Yerel saat hesaplaması yapılırken;
Ardışık iki boylam arasındaki zaman farkı 4
dakikadır.
Dünya batıdan doğuya doğru döndüğünden doğudaki bir
boylamın yerel saati kendisine göre batıda yer alan boylamın yerel saatinden
ileridir.
Aynı boylam üzerinde yer alan farklı noktalar
arasında yerel saat farkı oluşmaz.
Zaman
farkını bulmak için;
1. Aynı yarım küre'de ise; Boylam farkı bulunur ve
dörtle çarpılır. 2. Farklı yarım kürede ise; Boylamlar toplanır ve dörtle
çarpılır.
Örnek: 20°
Doğu boylamında yerel saat 14 : 00 iken 50° Doğu boylamında yerel saat kaçtır?
Çözüm:
Zaman farkı =(50°-20°). 4
= 30. .4= 120' = 2 saat 50" Doğu
boylamı daha doğuda olduğu için yerel saati ileridir.
Bu nedenle çıkan sonuç bilinen saatte eklenir.
20" Doğu'nun yerel saati = 14 : 00 + 2: 00 =
16 : 00 olur.
Örnek: 25.
doğu boylamında yerel saat 14:20 iken 15° Batı boylamında yerel saat kaçtır?
Çözüm:
Zaman farkı = (15° + 25°) .4=
40..4 ■= 160'
dakika = 2:40 dakika
15° Batı boylamının yerel saati geridir. Bu nedenle
bulunan zaman 25° Doğu boylamının zamanından çıkarılır.
15° batının 14:20-2:40
Yerel saati = 11:40 olur.
Ulusal Saat ve Saat Dilimleri
Dünya üzerinde her meridyenin bir saat ayarı
vardır. Ülkeler toprakları üzerinde geçen herhangi bir meridyenin saatini ortak
saat olarak kullanırlar. Doğu - batı doğrultulu toprak genişliği fazla olan
Çin, Kanada, ABD gibi ülkeler birden fazla ortak saat kullanırlar. Kuzey-güney
yönlü toprak genişliği fazla olan Şili,
Belçika gibi ülkeler tek saat dilimi kullanırlar.
Türkiye, 30° izmit boylamı üzerinde geçen 2. saat
dilimini ortak saat olarak kullanır. Yazın Güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla saatler bir saat ileri
alınarak 45° doğu boylamı üzerinde bulunan 3. saat dilimini ortak saat olarak
kullanır.
-Türkiye 36" -42"Kuzey paralelleri ile
26"- 45"Doğu meridyenleri arasında bulunur.
- Güney den kuzeye doğru Güneş ışınlarının geliş
açısı daralır ve sıcaklıklar düşer.
- Öğle vakti cisimlerin gölge yönü kuzeyi gösterir.
- Gölge boyu hiçbir zaman sıfır olmaz.
- Güneyden kuzeye gölge boyu uzar.
- Kuzeyden esen rüzgarlar soğutucu, güneyden esen
rüzgarlar ılıtıcı etki yapar.
- Güneyden kuzeye denizlerin tuzluluk oranı azalır.
- Mevsimler belirgin olarak yaşanır.
- Dağların güney yamaçları bakının etkisiyle kuzey
yamaçlara oranla daha sıcaktır.
- Türkiye'deki sürekli rüzgarlar batı rüzgarlarının
etkisi altındadır.
- Güneş ışınları
hiçbir zaman dik düşmez.
- Doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı
vardır.
- Türkiye'nin en doğusu ile en batısı arasında 1565 km 'lik mesafe vardır.
- Türkiye'nin en kuzeyi ile en güneyi arasındaki
mesafe 666 km 'dir.
- Güneyden kuzeye doğru gece gündüz süre farkı artar.
- Türkiye'de 21 Mart'tan 23 Eylül'e kadar gündüz, 23
Eylül'den 21 Mart'a kadar ise geceler uzundur.
ÖZEL KONUM
Dünya üzerindeki herhangi bir yerin çevresindeki
denizlere, ana yollara, geçitlere, komşulara, ticari merkezlere göre konumudur.
Türkiye'nin özel konumu ve sonuçları
- Türkiye; Asya, Avrupa ve Afrika Kıtalarının
yaklaştığı yerdedir.
- Üç tarafının denizlerle çevrili ve yüksek olması, iklimini ve bitki örtüsünü
zenginleştirmiştir.
- Önemli kara ve deniz yolları üzerinde bulunması
jeopolitik önemini arttırmıştır.
- Zengin petrol yataklarına sahip Ortadoğu ve
sanayisi gelişmiş Avrupa ülkelerine yakınlığı önemini arttırmıştır.
- Eğimli olması akarsularının hidroelektrik
potansiyellerini arttırmıştır.
- Zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir.
- Dağların uzanış yönü batı- doğu yönlüdür. Ulaşım
kuzey güney yönlerinde güçlükle sağlanır.
- Yükselti batından doğuya doğru artar. Buna bağlı
olarak iklim koşullan sertleşir.
- Aynı anda dört mevsim özellikleri yaşanabilir.
GÜNDÖNÜMÜ TARİHLERİ VE ÖZELLİKLERİ
21 MART - 23 EYLÜL
EKİNOKSLARI (Gece - gündüz eşitliği)
-Güneş ışınları ekvatora dik
gelir. Ekvator üzerinde dikilen bir çubuğun saat 12:00'da gölgesi oluşmaz.
-Bütün dünya üzerinde gece
gündüz eşitliği yaşanır.
-Aydınlanma çemberi kutup
noktalarından geçer.
-21 Martta KYK'de ilkbahar,
GYK'de sonbahar başlar.
-23 Eylül'de KYK'de sonbahar,
GYK'de ilkbahar başlar.
-Güneş tam doğudan doğar, tam
batıdan batar.
-Aynı meridyen üzerindeki
noktalarda güneş aynı anda doğar ve batar.
-Ekvatora uzaklığı aynı olan
enlemlerde güneş ışınlarının geliş açıları aynıdır.
-Güneş ışınları yengeç dönencesine dik gelir.
-Yengeç dönencesine dikilen
çubuğun saat 12:00'da gölgesi oluşmaz.
-Aydınlama dairesi kutup
dairelerinden geçer.
-K YK'deyaz, GYK'de kış
başlar.
-KYK'de en uzun gündüz, GYK'de
en uzun gece yaşanır.
-Bu tarihten sonra kuzey
yarımkürede gündüzler kısalmaya geceler uzamaya başlar.
-Kuzeye doğru gidildikçe
gündüzler uzar, güneye gidildikçe geceler uzar.
-KKD'nde 24 saat gündüz,
GKD'nde 24 saat gece yaşanır.
21 ARALIK SOLSTİSİ
Güneş ışınları oğlak
dönencesine dik gelir.
Oğlak dönencesi üzerine
dikilen bir çubuğun saat 12:00 gölge boyu oluşmaz.
Aydınlanma çizgisi kutup dairelerinden
geçer.
GYK'deyaz K YK'de kış başlar.
G YK'de en uzun gündüz, K
YK'de en uzun gece yaşanır.
21 Aralıktan sonra güney
yarımkürede gündüzler uzamaya başlar.
Kuzeye gidildikçe geceler
güneye gidildikçe gündüzler uzamaya başlar.
GKD'nde 24 saat gündüz,
KKD'nde 24 saat gece yaşanır.
TÜRKİYE'NİN YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
1. DAĞLAR
Türkiye'nin dağlan; kıvrılma, kırılma ve volkanizma
sonucunda oluşmuştur.
a) Kıvrılma Sonucu Oluşan Dağlar
Ülkemizin
kıvrım dağları 3. jeolojik zamanda Alp - Himalaya kıvrım sistemi sonucu
oluşmuştur. Kuzeyinde Gürcistan sınırından başlayıp Sakarya ırmağının doğusunda
son bulan Kuzey Anadolu Dağları, güneyinde Teke yarımadası'ndan başlayıp
Hakkari yöresinde son bulan Toros Dağları uzanış gösterir.
Kuzey Anadolu Dağları: Bu dağlar doğu batı yönlü denize paralel uzanır.
Batı Karadeniz Dağları: Bu dağlar, kuzeyden güneye; Küre, Bolu,Ilgaz ve
Köroğlu Dağlarıdır.
Orta Karadeniz Dağlan: Yükseltileri. Doğu ve Batı Karadeniz Dağları'ndan
azdır. Bu kuşakta Canik Dağları yer alır.
Doğu Karadeniz Dağları: Ortalama yükseltileri 4000 m dolaylarında olan bu
dağlar iki kuşak halinde uzanır. Kuzeyde
Giresun ve Rize Dağları, Güneyde Mescit, Kop, Çimen Dağları yer alır.
Giresun ve Rize Dağları, Güneyde Mescit, Kop, Çimen Dağları yer alır.
Güney Anadolu (Toros)
Dağları: Akdeniz'e paralel
uzanırlar. Doğuda Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu
bölgelerinin sınır çizgisini oluştururlar.
bölgelerinin sınır çizgisini oluştururlar.
Batı Toroslar: Akdeniz Bölgesi'nin batısında Antalya Körfezi'nin
iki tarafını çevrelerler. Bey dağları. Sultan, Dedegöl ve Geyik Dağları'ndan
oluşurlar.
Orta Toroslar: Bolkar, Aladağlar, Tahtalı ve Binboğa Dağları'ndan
oluşur.
Güneydoğu Toroslar: Bitlis ve Cilo (Buzul) Dağları'ndan oluşur.
Torosların diğer devamı Doğu Toroslar'dır. Bu dağ kuşağında Mercan, Karasu -
Araş, Şerafetlin ve Bingöl Dağlan yer alır.
İç Anadolu Dağları: Tek sıra halinde uzanan bu dağların yükseltileri
fazla değildir. Başlıcaları; Emir, Türkmen, Ayaş, Elmadağ ve Tecer Dağlarıdır.
b) Kırılma Sonucu Oluşan Dağlar
Bu dağlar 3. jeolojik zamanda Alp - Himalaya
sistemi içinde oluşmuşlardır. Batı Anadolu'da yer alırlar.
Doğu - Batı yönlü olup denize dik uzanırlar.
Kuzeyden güneye, Kazdağı, Madra, Yund, Boz, Aydın ve Menteşe Dağlarıdır.
c) Volkanik Dağlar
Bu dağlar 4. jeolojik zamanda oluşmuşlardır. Sönmüş
tek volkan dağlardır.
İç Anadolu'da: Güneybatı - Kuzeydoğu doğrultusunda; Karadağ, Karacadağ, Melendiz,
Hasandağı ve Erciyes'tir.
Doğu Anadolu'da: Van Gölü'nün kuzeyinde kuzeydoğu - güneybatı
yönünde uzanırlar. Nemrut. Süphan,Tendürek, Küçük ve Büyük Ağrı şeklinde
sıralanırlar.
Güneydoğu Anadolu'da: Karacadağ yer alır.
Marmara'da: Uludağ bulunur.
Ege'de: Manisa Kula'daki genç volkan konileri.
2. PLATOLAR
Plato: Çevresine göre yüksekte yer alan ve akarsu
vadileriyle derince yarılmış düzlüklere denir.
- Platoların bölgelere göre dağılışı
-iç Anadolu Bölgesi'nde: Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Bozok ve Uzunyayla
Platoları.
- Marmara Bölgesi'nde: Çatalca - Kocaeli Platosu.
- Akdeniz Bölgesi'nde: Teke ve Taşeli Platoları.
- Ege Bölgesi'nde: Yazılıkaya Platosu. (Bayat)
- Doğu Anadolu Bölgesi'nde: Erzurum. Kars ve Ardahan Platoları.
- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde: Gaziantep, Şanlıurfa Platolarıdır.
3. OVALAR
Ova: Çevresine göre çukurda kalan ve üzeri akarsuların
taşıdıkları alüvyonlarla örtülü olan düzlüklerdir.
-Kıyı (Delta) Ovaları: Akarsuların
taşıdıkları alüvyonları deniz ortamında veya kıyının hemen gerisinde
biriktirerek oluşturdukları düzlüklerdir. Kıyı ovaları tarım faaliyetinin çok
yoğun olduğu verimli alanlardır.
Delta Ovalarının Dağılışı
Karadeniz'de: Bafra, Çarşamba
Ege'de: Gediz,
Bakırçay, Küçük ve Büyük Menderes Akdeniz'de: Çukurova, Silifke
İç ovalar:
Ülkemizin kıyıdan uzak iç kesimlerinde yer alan
ovalardır. Genel olarak batıdan doğuya gidildikçe yükseltileri artar. Kıyı
ovaları kadar yoğun tarım yapılmaz.
İç Ovaların Dağılışı
Karadeniz'de: Düzce, Kastamonu, Erbaa, Niksar, Bolu.
Marmara'da: Ergene, Yenişehir, Bursa, İnegöl.
Ege'de: Edremit, Aydın, Nazilli, Söke.
Akdeniz'de: Elmalı, Acıpayam, Tefenni, Gölhisar.
İç Anadolu'da: Eskişehir, Konya, Kayseri, Çubuk, Ereğli
Doğu Anadolu'da: Muş, Pasinler, Iğdır, Horasan, Elbistan, Malatya, Erzincan.
Güneydoğu'da: Ceylanpınar. Suruç, Birecik, Harran.
4.AKARSULAR VE BARAJLAR
Akarsu: Yağışlarla yeryüzüne inen, kaynaklardan çıkarak
bir yatakta eğim doğrultusunda akan, göl, ova veya denizlerde son bulan
sulardır.
a) Akarsu havzası: Akarsuyun tüm kollarıyla beraber
su topladığı bölgeye denir. Akarsular, topladıkları suları denize ulaştırıyorlarsa bu tür akarsuların havzası açık
havzadır. Eğer akarsular topladıkları suları denize ulaştıramıyorlarsa iç
göl veya ovaya boşaltıyorlarsa bu akarsuların havzaları kapalı havzadır.
-Açık
Havzalar
Karadeniz: Doğudan batıya doğru Çoruh,
Yeşilırmak, Kızılırmak, Yenice ve Sakarya.
Marmara:
Susurluk
Çayı, Meriç.
Ege:
Kuzeyden
güneye doğru Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes.
Akdeniz:
Batıdan
doğuya Aksu, Manavgat, Dalaman, Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi.
Basra
Körfezi: Dicle,
Fırat akarsulardır. -Kapalı Havzalar
NOT:
Türkiye'de
kapalı havzalar yoğun olarak İç Anadolu Bölgesi'nde toplanmıştır.
Bunun nedenleri;
•Etrafının yüksek sıradağlarla
çevrili olması
•Bölgedeki akarsuları besleyen kaynak ve yağışların yetersiz olmasıdır.
İç Anadolu'da: Tuz Gölü, Akşehir ve Eber Gölü.
Akdeniz'de: Göller Yöresi. Doğu Anadolu'da:
Van Gölü ve Kura, Araş
nehirleridir.
B) TÜRKİYE AKARSULARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
• Rejimleri düzensizdir.
• Taşıdıkları su miktarları
(debi) düşüktür.
• Yatak eğimleri fazladır. Bunun
sonucunda;
- Taşımacılığa uygun değildir.
- Bol alüvyon taşırlar.
- Denge profiline ulaşmamıştır.
- Akış hızları yüksektir.
- Hidroelektrik (enerji)
potansiyelleri yüksektir.
- Boyları kısadır.
C) AKARSULARIMIZ VE ÜZERLERİNDE
KURULAN BARAJLAR
Akarsularımız üzerindeki
barajlar;
- Sulama
- İçme suyu temini
- Elektrik üretmek
- Erozyon ve taşkınları önlemek
amacıyla kurulmuştur.
- Kızılırmak üzerinde: Hirfanlı, Kesikköpıü,
Altınkaya
- Yeşilırmak üzerinde: Almus, Hasan Uğurlu, Suat
Uğurlu
- Sakarya üzerinde: Sarıyar, Gökçekaya, Çubuk I,
Çubuk II
- Gediz üzerinde: Demirköprü
- Büyük Menderes üzerinde: Kemer, Adıgüzel
- Manavgat üzerinde: Oymapınar
- Seyhan üzerinde: Seyhan
- Ceyhan üzerinde: Aslantaş, Kartalkaya, Berke
- Fırat üzerinde: Atatürk, Karakaya, Keban
- Dicle üzerinde: Devegeçidi, Kralkızı, llısu.
Batman
5. GÖLLER
Göl: Karalar üzerinde bulunan çukurları doldurmuş
durgun sulara denir. Göllerin suları, bulundukları coğrafi bölgenin yağış
-ejimi, gölü besleyen akarsular, arazinin yapısı, buharlaşma, sularını dışarı
akıtmaları (gideğen) gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterir. Van
Gölü'nün suları sodalı, Tuz Gölü ve Burdur Gölü'nün tuzlu, Beyşehir ve Eğirdir
göllerinin suları tatlıdır.
Göllerin Coğrafi Dağılışı
- Karadeniz Bölgesi: Sera, Tortum, Yedigöller, Abant
- Marmara Bölgesi: İznik, Sapanca, Ulubat, Manyas, Büyük ve Küçük Çekmece, Terkos.
- Ege Bölgesi: Barfo (Çamiçi)
- Akdeniz Bölgesi: Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Kovada, Suğla.
- İç Anadolu: Tuz Gölü, Mogan, Eymir, Akşehir, Eber.
- Doğu Anadolu: Van Gölü, Nemrul, Erçek, Nazik, Balık, Çıldır, Haçlı, Hazar. Göllerden;
- Sulama ve içme suyu kullanımı
- Balıkçılık ve avcılıkta
- Ulaşım ve enerji üretiminde
- Tuz ve soda üretiminde yararlanılır.
TÜRKİYE İKLİMİ
Türkiye'nin iklimini etkileyen temel faktörlerin
başında coğrafi konum gelir.
A. Matematik
Konumun Etkileri
Türkiye 36" - 42" kuzey paralelleri
arasında yer alır. Bu yönüyle Ekvator daha yakındır. Diğer etmenler gözardı
edilirse enleme bağlı olarak sıcaklık güneyden kuzeye gidildikçe düşer. Ülkemiz
dönenceler dışında yer aldığından güneş ışınları hiçbir zaman dik düşmez.
B. Özel
Konumun Etkileri
1.Etrafındaki kara kütlelerinin etkisi
Türkiye, Asya, Avrupa ve Afrika karalarının
birbirlerine en çok yaklaştığı alanda bulunur. Kışın, kuzeyindeki Asya ve
Avrupa üzerinde oluşan soğuk hava kütleleri ülkemiz iklimine soğutucu etkide bulunur. Yazın, güneyindeki Afrika
üzerinden, gelen sıcak çöl havası sıcaklıkların özellikle Güneydoğu'da
artmasına neden olur.
2.Etrafındaki Denizlerin Etkisi
Uç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin kıyı
kesimlerinde yıllık ve günlük
sıcaklık farkları düşük, yağış oranı fazladır.
3.Etrafındaki Basınç Merkezlerinin Etkisi
Türkiye kış mevsiminde kuzeydoğusundaki Sibirya YB
ile Kuzeybatısındaki İzlanda AB'nın etkisi altında kalır. Yaz mevsiminde ise
güneydoğudan Basra AB ile
güneybatısından etkili olan Asor YB'nin etkisi altında kalır. Sibirya YB kışın I görülen kar yağışları ile kuru
ayazın temelini oluşturur. Basra ise kavurucu yaz sıcaklarının ana sebebidir.
4.Yüzey Şekilleri (Yükselti)
Yükselti batıdan doğuya doğru artar. Bunun
sonucunda doğuda yazlar serin kışlar şiddetli kar yağışı ve don olaylarının
etkisinde kalır.
5.Dağların Uzanışı
Kuzey ve güneyde dağların denize paralel uzanması
deniz etkisinin iç kesimlere ulaşmasını engeller. Batıda dağların denize dik
uzanışı kısmen denizel etkinin iç kesimlere ulaşmasını sağlar.
6.Bakı
Bakı, dağların güneşe dönük yamacıdır. Türkiye
Kuzey Yarımküre'de yer aldığından dağların güney yamaçları daha çok güneşlenir.
Bunun sonucunda güney yamaçlarda bitki çeşitliliği fazla, tarım ürünlerinin
yetişmesi ve kar örtüsünün yerde kalma süresi kısadır.
TÜRKİYE'DE İKLİM ELEMANLARI
A.SICAKLIK
Türkiye'de en yüksek sıcaklık ortalamaları enlem ve
denizin etkisiyle Akdeniz kıyılarında görülür. En düşük sıcaklıklar, yükselti,
karasallık ve enlemin etkisiyle Doğu Anadolu'da görülür.
B.RÜZGARLAR
Türkiye'yi kuzeyden
etkileyen rüzgarlar sıcaklığı düşürür. Güneyden etkileyen rüzgarlar sıcaklığı
yükseltir.
- Meltem Rüzgarları: Bu rüzgarlar daha çok
yazın günlük ısınma farklarına bağlı olarak oluşurlar.
a.Kara ve Deniz Meltemi: Kara ve denizlerin farklı ısınma özelliklerinden
oluşurlar.
Gündüz denizden karaya, gece karadan denize doğru eserler.
Gündüz denizden karaya, gece karadan denize doğru eserler.
b.Dağ ve Vadi Meltemi: Yükselti ve bakının etkisiyle oluşurlar. Gündüz
vadi tabanlarından dağ yamaçlarına, gece dağdan vadi tabanına doğru eserler.
- Fön Rüzgarları: Nemce
zengin hava kütleleri dağ yamaçlarına tırmanırken yağış bırakırlar. Dağın diğer
yamacından girerken sürtünmenin etkisiyle aşırı derecede ısınır ve çevrenin ısısını I - 2 saat içinde
10 - 15"C arttırırlar. Kışın çığ düşmelerine yazın bitkilerin kurumasına neden olurlar.
C. NEMLİLİK VE YAĞIŞ
Türkiye'de yağışın yıllık dağılışı
incelendiğinde 250 mm
ile 2500 mm
gibi farklılıklar olduğu görülür. Bu durumun başlıca nedenleri;
- Denize göre uzaklık
- Dağların uzanışı ve yükselti
- Basınç merkezleri ve
rüzgardır.
Yağışın mevsimlere göre dağılışı
TÜRKİYE'DE OLUŞUMLARINAGÖRE
YAĞIŞ ŞEKİLLERİ
Orografik (Yamaç) Yağışları
Dağ yamacını tırmanan nemli hava kütleleri belirli
yükseltiye ulaştıklarında yoğunlaşarak yağış bırakırlar. Türkiye'de I yağışlar yoğun olarak Doğu Karadeniz'de görülür
Konveksiyonel
(Yükselim) Yağışları
Konveksiyon
yağış
İlkbahar sonları ile yaz
başlarında havanın hareketsiz olduğu dönemde ısınarak dikey yönde yükselen
nemli hav yoğunlaşarak yağış bırakır.
Türkiye'de İç Anadolu Bölgesi'ndeki kırkikindi yağışları bu şekilde oluşur.
Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin
karşılaştığı alanlarda soğuk hava sıcak havanın altına girer. Sıcak hava soğuk
havanın üstünde yükselir ve
yoğunlaşarak yağış oluşturur. Akdeniz Bölgesi'nde yoğun görülen yağışlardır.
TÜRKİYE'DE GÖRÜLEN İKLİM
TİPLERİ
Türkiye ılıman iklim kuşağında
yer alır. Buna rağmen yükselti enlem ve karasallığın
etkisiyle farklı iklim tipleri
görülür.
A AKDENİZ
İKLİMİ
Yazlar
sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. En fazla yağış kış mevsiminde
düşer. Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi
kıyılarında etkilidir. İçenlere pek sokulamaz. Yalnız Ege kıyılarındaki çöküntü
: arı üzerinden 150 - 200 km içerilere kadar girme
olanağı bulur. Don olaylarına ve kar yağışlarına fazla rastlanmaz, -eşlenme süresi fazla, yıllık sıcaklık farkları düşüktür. Güneyden kuzeye gidildikçe
yaz kuraklığı azalır. Yıllık
sıcaklıkları artar.
Akdeniz ikliminin doğal bitki
örtüsü makidir. Maki, orman bitki topluluğunun yok olmasından sonra ortaya çıka
topluluktur. Başlıca türleri, zeytin,
defne, sandal ve kocayemiş'tir.
B. KARADENİZ İKLİMİ
Her mevsimi ılıman ve bol
yağışlı geçen iklim tipidir. En fazla yağış sonbahar mevsiminde düşer.
Karadeniz'in kıyı kesimleriyle,
Marmara Bölgesi'nin Karadeniz'e kıyısı bulunan yerlerinde görülür.
Orta Karadeniz Bölümü'nde
yükselti azaldığından yağış miktarı düşer. En fazla yağış Doğu Karadeniz
Bölümü'nde görülür. Dağlar denize
paralel uzandığından iklim etkileri iç kesimlere ulaşamaz.
Karadeniz ikliminin doğal bitki örtüsü ormandır.
Dağların güneye bakan yamaçlarında yağış miktarı azaldığından bozkır bitki örtüsü görülür.
C. KARASAL İKLİM
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar,
soğuk ve kar yağışlı geçer. En yağışlı mevsimi ilkbahardır. Yıllık yağış
miktarı düşük, sıcaklı farkları
yüksektir. Karasal iklim, yükselti ve denize uzaklık nedeniyle yağış ve sıcaklık
dağılışı bakımından farklılık gösteri Karasal
iklim İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun yanısıra Karadeniz,
Akdeniz, Ege Bölgeleri'nin denizden uzak iç kesimlerinde ve Marmara'nın
Ergene bölümünde görülür.
Türkiye'de görülen karasal iklim,
İç Anadolu, yazları yağışlı Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere üç
grupta incelenir.
Karasal iklimin doğal bitki örtüsü bozkırdır. Erzurum -
Kars yöresinde yaz yağışları görüldüğünden bozkır bitki topluluğu yerini uzun boylu otlara yüksek yerlerde ise alpin
çayırlarına bırakır.
TÜRKİYE'DE
NÜFUS
Nüfus: Belirli bir yerde yaşayan insanların sayısal
oranını ifade eder.
Nüfus Coğrafyası: Yeryüzünde yaşayan
insanların dağılışlarını, çevre ile olan karşılıklı
etkileşimlerini
neden sonuç ilişkisi
içinde inceleyen coğrafyanın ait
dalıdır.
a) Genel
Nüfus Sayımları ve Yararları
Nüfus Sayımı: Bir ülkede yaşayan insanların eğitini, cinsiyet, çalışma durumu,
askeri ve ekonomik gücünü öğrenmek için belirli aralıklarla bir günü kapsayan
sürede yapılan sayımdır.
Nüfus sayımından elde edilen sonuçlar, ülkede çeşitli
alanlardaki hizmetlerin yürütülebilmesi açısından önem taşır. Bu sayede o
ülkedeki işgücü, konut, ulaşım, sağlık, eğitini ve diğer stratejik alanlarda
planlama ve yatırımlar yapılır.
Türkiye’de ilk nüfus
sayımı 1927 yılında yapılmıştır. 1935 yılından 1985 yılına
kadar her 5 yılda bir, 1990 yılından itibaren her 10 yılda bir nüfus
sayımı yapılmasına karar verilmiştir. Türkiye'de nüfus sayımları Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) yapılır ve
değerlendirilir.
b) Nüfus
Artışı ve Sonuçları
Belirli bir alanda, belirli bir süre içinde insan sayısında meydana gelen artıştır,
Nüfus artışı; doğumlar,
ölümler ve göçler gibi üç öğeye bağlıdır.
Bir
ülkede doğum oranı, ölüm oranından fazlaysa nüfus artışına, ölüm oranı doğum
oranından fazlaysa
azalmasına
neden olur.
NOT:Doğal nüfus artış hızının dengede kalması için aile
planlaması uygulanır.
c) Nüfus Artış Hızının Olumsuz Sonuçları
- Ülkenin kalkınma hızı düşer.
- Tüketici nüfusun oranı artar.
- İşsizlik yaygınlaşır.
- Gelir dağılımındaki dengesizlikler artar.
- Ülke kaynakları çabuk tükenir.
- Devletin yatırımı azalır.
- Eğitim, beslenme, konut açığı, sağlık, ulaşım ve
göç gibi sorunlar ortaya çıkar.
Yurdumuzda Nüfus
Kaybının Nedenleri:
- Anne ve bebek ölümleri
- Yaşanan deprem, sel, çığ, heyelan yangın gibi doğal
afetler
- Trafik kazaları
- Ülke dışına yapılan göçler
- Çeşitli bulaşıcı ve salgın hastalıklar
- Bölgesel ve genel savaşlar
d)
Nüfus Yoğunluğu
Nüfus yoğunluğu; aritmetik, tarımsal (zirai) ve
fizyolojik yoğunluk olmak üzere üç grupta incelenir.
1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu
Belirli bir yerde yaşayan nüfusun o yerin alanına
bölünmesiyle elde edilir.
Nüfus
Aritmetik yoğunluk =------------
Yüz ölçümü
Bu yoğunluk km2'ye düşen insan sayısını ifade eder.
Ülkemizde 2000 yılına göre aritmetik yoğunluk şöyledir:
67.853.315
Aritmetik
yoğunluk =----------------= 89 kişi
774.815 km2
NOT:
Aritmetik nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölge
Marmara, en düşük olduğu bölge Doğu Anadolu 'dur. Yurdumuzda Aritmetik Nüfus
Yoğunluğunun Fazla Olduğu Yerler:
- Kıyılarda delta ovaları, iç bölgelerde tarıma
elverişli ova ve akarsu boylan
- Sanayi ve madenciliğin geliştiği (İstanbul, İzmir,
İzmit, Adana, Gazi Antep, Zonguldak, Batman vb.) yerler.
2.
Tarımsal
Nüfus Yoğunluğu
Tarımsal nüfus yoğunluğunda,
ekili dikili yerler dikkate alınır.
Tarımda çalışan insan sayısı
Tarımsal Nüfus Yoğunluğu =----------------- --------
Tarım
alanlarının yüzölçümü
23.753.359
Tarımsal
Yoğunluk
=--------------= 98 kişi
260.000 km2
990
yılına
göre
Türkiye
tarımsal
nüfus
yoğunluğu
98 kişidir.
Doğu Anadolu ve Karadeniz
Bölgeleri'nde dağlık alanlar geniş, tarım alanları dar olduğundan tarımsal
nüfus yoğunluğu yüksektir.
3. Fizyolojik Yoğunluk
Toplam nüfusun ekili dikili
alanlara bölünmesiyle elde edilir.
Nüfus
Fizyolojik Yoğunluk
= -----------------
Tarım alanlarının yüzölçümü
Tarım alanlarının yüzölçümü
67.853.315
=------ ----= 282 kişi
240.000 km2
-Tarım alanlarının dar olduğu
bölgelerde fizyolojik nüfus yoğunluğu yüksektir.
e) Türkiye'de Nüfusun Özellikleri
-Türkiye'de doğum oranı
yüksek olduğundan genç nüfusu fazladır.
-Sağımlı nüfus (çocuk ve
yaşlı) oranı yüksektir.
-Nüfusun
%46'sı tarım sektöründe çalışmaktadır.
-Okur-yazarlık
oranı % 90 dolaylarındadır.
Kentlerde yaşayan insan sayısı köylerde yaşayandan fazladır. Bu oran
kentlerde % 65 köylerde %35'dir.
TÜRKİYE'DE NÜFUS HAREKETLERİ
(GÖÇLER)
İnsanların yaşadıkları
alanlardan başka alanlara geçici veya sürekli olarak yer değiştirmesine göç
denir.
Göçler; ekonomik, siyasi iyi yaşam isteği, eğitim,
savaş gibi nedenlerden kaynaklanır. Göçler; iç ve dış göçler diye ikiye
ayrılır.
A) İÇ GÖÇLER
Ülke
içinde
meydana gelen göçlerdir. Köyden kente ya da bölge dışına yapılan geçici veya
daimi yer değişikliğine denir, a) Geçici
Göçler (Mevsimlik)
Köylerde tarım ve
hayvancılıkla uğraşan insanlar yaz mevsiminde yer değiştirir. Bu çoğunlukla
yaylacılık faaliyeti şeklinde olur.İş olanaklarının sınırlı olduğu alanlardan tarım,
sanayi, turizm bölgelerine yapılan göçler bu türdendir.
b)
Sürekli Göçler: Çeşitli nedenlerle insanların bulundukları yerleri sürekli terk ederek
başka yerlere yerleşmeleridir.
İç Göçlerin Nedenleri
Hızlı nüfus artışı ve işsizlik
Kan davaları ve etnik çatışmalar
Deprem,
kuraklık, heyelan, çığ, sel gibi doğal yıkımlar-Miras
yoluyla toprakların bölüşülmesi
Şehirlerdeki sağlık,
eğitim, sosyal hizmetlerden yararlanma isteği -Tarımda makine kullanımının
artması
İç Göçlerin Sonuçları
Çarpık kentleşme görülür.
Eğitim, temizlik, ulaşım, asayiş, altyapı konut
ihtiyacı gibi sorunlar ortaya çıkar.
Kentlerde işsizlik oranı artar.
Nüfusun ülkedeki dağılım ı düzensiz ve dengesiz
gelişir.
B) DIŞ GÖÇLER
Ülke dışına yapılan göçlerdir. Uluslararası
antlaşmalar, ekonomik yetersizlikler, savaş ve doğal afetler, ülke sınırların
değişmesi ve etnik ayrımcılık gibi nedenlerle yurtdışı göçleri yaşanır.
Bu göçler sonucunda ülkeler arası ekonomik, siyasi
ve kültürel işbirliği artar. Dünya nüfusunun dağılışında ve yoğunluğunda
dengesizlikler ortaya çıkar.
Beyin Göçü: Geri kalmış ülkelerdeki iyi eğitimli kişilerin ve bil im adamlarının gelişmiş
ülkelere gidip orada çalışmalarıdır.
NOT:Türkiye'den yoğun olarak Avrupa ülkelerine göç
yaşanır.
YURDUMUZDA YERLEŞME
İnsanların yaşamlarını devam ettirmek için barındıkları, ekonomik faaliyetlerini
yürüttükleri alanlara yerleşme alanı adı verilir.
Yerleşmeyi sınırlandıran faktörler
Denizler -Yeryüzü şekilleri
-Yükselti
Bataklıklar -Ormanlık ve
Sit alanları
Kuraklık ve çölleşme
-Toprak özellikleri
A) Kırsal Yerleşmeler
a) Köyler: Nüfusu 2000'den az
olan ve muhtarlıkla yönetilen birimlerdir. Ekonomik etkinlikleri tarım,
hayvancılık ve ormancılığa
dayanır. Kırsal yerleşmeler, tarım arazisi su kaynakları, ulaşım gibi
faktörlere bağlı oluşmuştur. Köy yerleşmeleri dağınık ve toplu
yerleşme diye ikiye ayrılır.
-Toplu Yerleşmeler
Tarım arazisinin geniş, yüzey
şekillerinin fazla engebeli olmadığı ve su kaynaklarının yetersiz olduğu
alanlarda görülen yerleşme tipidir.
Evler birbirine yakın kurulmuştur.
Ülkemizde İç Anadolu, Marmara
ve Ege Bölgeleri'nde yerleşmeler bu şekildedir.
-Dağınık Yerleşmeler
Tarım topraklarının dağınık,
arazinin engebeli, su ihtiyacının kolay sağlandığı alanlarda görülen
yerleşmelerdir. Evler birbirine uzak,
genelde tarım yapılan arazi kenarlarında kurulmuştur. Ülkemizde bu yerleşme
tipi Karadeniz Bölgesi'nde gündür.
b) Köy Altı Yerleşmeler
Köylerden daha
küçük olan ve idari olarak köy muhtarlığına bağlı yerlerdir. Hayvancılığın
yoğun olduğu bölgelerde fazladır. Başlıcaları;
mezra, kom, divan, ağıl, yayla, mera, oba, çiftlik, bağ evleri vb. dir.
Konut Tipleri
Konut tipleri; bölgenin
iklim, jeolojik yapı ve doğal bitki örtüsünün etkisi altında şekillenmiştir.
Kerpiç evler: Sıcaklık farkının yüksek
olduğu İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde görülür.
Taş evler: Malzemenin kolay sağlanmasından dolayı Akdeniz ve Doğu
Anadolu'da görülür.
Ahşap evler: Ormanlık alanlarda malzemenin kolay
sağlanmasından dolayı Doğu Karadeniz Bölümü'nde görülür.
Köylerimizin Başlıca
Sorunları
*Sağlık
*Eğitim
*Ulaşım *İletişim
*Isınma
*Aydınlanma
*İçme suyu ve kanalizasyon
sorunlarıdır.
TARIM
İnsanların,
ürünlerinden faydalanmak amacı ile ekilip, dikilebilen topraklan işlemesine
tarım faaliyeti denir.
|
TARIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) COĞRAFİ FAKTÖRLER
1. İklim
Bitkilerin yeryüzünde dağılıp
gelişmesini iklim koşulları belirler. Her
bitkinin güneşlenme, su, sıcaklık gibi doğal gereksinimleri farklıdır.
2.Arazinin Şekli
Arazinin çok engebeli olması
tarımsal etkinliği güçleştirir.
3.Toprağın Yapısı
Topraktaki tuz, kireç ve
diğer mineraller bitkinin yetişmesini etkiler. Nemli bölgelerde toprak çok
yıkandığı için tuz ve mineral bakımından fakirdir. Kurak bölgelerde ise toprak
yüzeyi çorak ve kireçlidir.
4. Doğal Bitki Örtüsü
Ormanlar, çayır ve bataklıklar tarımı sınırlar,
5.Yükselti
Bitkilerin yetişme koşulları yükseltiye bağlıdır.
Bitkilerin yükselti sınırı enleme göre değişir. Ekvatordan kutuplara gidildikçe
bitkilerin yetişme üst sınırları düşer.
B) KÜLTÜREL FAKTÖRLER
1. İşgücü ve Sermaye
Çeşitli tarımsal bitkilerin
kültür bitkisi kapsamına alınması iş gücü ve sermayeye dayanmaktadır. Örneğin
pamuğun ekilmiş ve hasadı insan gücüne dayanır. Seraların kurulması, meyvelerin
toplanması tahıl tarımından daha zordur ve iş gücüne ihtiyaç duyar.
2. Ulaşım ve Pazarlama
Üretilen bir tarım ürününün
zamanında pazarlara ulaştırılması ticari değerini artırır ve sürekliliğini
sağlar.
3.Yasalar ve Diğer Düzenlemeler
Tarım ürünleri öncelikle ülke
tüketimine yönelik olur. Tarım ürünlerinin bir kısmı ihracat ve pazar koşulları
göz önüne alınarak devlet kotasına tabi tutulur. Bazı ürünlerin kalitesini
arttırmak için ekim alanları devletçe belirlenir. Haşhaş, kenevir, tütün gibi
bazı ürünlerin yetişmesi devlet denetimindedir. Pirinç, sıtma hastalığı yaydığı
için ve sivrisinek oluşumuna neden olduğundan
kentlerden uzak alanlarda ekimine izin verilir.
C) TARIM METODU
1. İntansif
Tarım (Modern)
Nüfus yoğunluğunun fazla,
tarım topraklarının sınırlı
olduğu ülkelerde uygulanan yöntemdir. Birim alanda en yüksek verim alma esastır.
2. Ekstansif Tarım (İlkel)
Geniş alanda bol ürün elde etmek
hedeflenir. Makine ve diğer araçların kullanımı arttıkça verim yükselir.
3. Nadas (Kuru Tarım)
Yağışların ve sulama
olanaklarının sınırlı olduğu alanlarda uygulanır. Tarım topraklarının
havalanması ve dinlenmesi için bir şey
ekilmeden boş sürülmesidir.
TARIMIN
TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Türkiye
ekonomisini belirleyen güç tarımdır. Ancak son yıllarda sanayi ürünlerinin
ihracat oranı tarım ürünlerinin oranından yüksek olmaktadır.
-Tarımın önemini aşağıdaki
gibi sıralamak mümkündür.
-Tarım gelirleri milli gelirin
%20'sini oluşturur.
-Nüfusun %40'ı tarım alanından
gelirini sağlar.
-İhracatın %
15'i tarım gelirlerinden sağlanır.
-Endüstrimiz
büyük oranda tarım ürünlerine dayanır.
TARIMDA VERİMİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
1.
Sulama
Ülkenin büyük bölümünde yarı
kurak iklim koşulları görülür. Yağışın yetersiz olduğu dönemlerde sulama birim
alanda verimin artmasına yardımcı
olur. Türkiye'de ekili dikili alanların
ancak % 25'i sulanabilmekte % 75'inde kuru tarım yapılmaktadır.
2.Gübreleme
Sürekli ekim yapılan topraklarda
zamanla bitki besin maddesi azalır. Gübre bu eksilen besin maddelerinin
takviyesini sağlar.Gübre birim alanda yüksek verimin alınmasını sağlar.
3.Tohum ıslahı
Kullanılan tohum ürün
miktarını ve kalitesini önemli ölçüde etkiler. Islah edilmiş tohumdaki yüksek
verim
değeri sayesinde ürün miktarı artmaktadır.
4.Makineleşme
Makine kullanımı yoğun iş
gücü ve zaman kaybını önler. Toprağın havalandırılması, sulama, tohum ekme ve
ürün hasadı sırasındaki kayıplar makineleşme ile önlenebilir. Türkiye'de arazinin
engebeli oluşu makine kullanımını oldukça güçleştirmektedir.
5.Pazarlama
Elde edilen ürünün tüketiciye sunulmasına pazarlama
denir. Tarım ürünleri yoğun olarak nüfus yoğunluğunun fazla olduğu kentlerde
tüketilmektedir.
6.Toprak Analizi
Her tarım ürününün gereksinim duyduğu mineralleri
farklıdır. Yapılan analizlerle topraktaki mineraller belirlenir ve üretim ekimi
ona göre yapılır.
7.Zirai Mücadele
Ekilen ürünün zararlılardan
korunması zirai mücadele ile
mümkündür. Zirai mücadele çeşitli ilaçlar yardımıyla ürüne zar;
veren otlar ve haşerelere karşı yürütülür.
veren otlar ve haşerelere karşı yürütülür.
8.Çiftçinin Eğitimi
Tarımsal faaliyeti yürüten çiftçinin eğitimi tarımda verimi yükselten diğer bir faktördür.
Eğitilmiş çiftçi tohum ıslahı, zirai mücadele ve makine kullanımı gibi faaliyetleri yürütebilir.
Türkiye'de tarımı geliştirmek ve desteklemek amacıyla kurulan kuruluşlar
-Tarım kredi kooperatifleri
-Ziraat Bankası
-Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı
-Türkiye Zirai Donatım Kurumu
-Devlet üretme çiftlikleri
-Toprak Mahsulleri Ofisi
-Türkiye Zirai Odaları Birliği
-Devlet Su İşleri
Tarımsal faaliyeti yürüten çiftçinin eğitimi tarımda verimi yükselten diğer bir faktördür.
Eğitilmiş çiftçi tohum ıslahı, zirai mücadele ve makine kullanımı gibi faaliyetleri yürütebilir.
Türkiye'de tarımı geliştirmek ve desteklemek amacıyla kurulan kuruluşlar
-Tarım kredi kooperatifleri
-Ziraat Bankası
-Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı
-Türkiye Zirai Donatım Kurumu
-Devlet üretme çiftlikleri
-Toprak Mahsulleri Ofisi
-Türkiye Zirai Odaları Birliği
-Devlet Su İşleri
TÜRKİYE'DE TARIM BÖLGELERİ
Belirli bir alanda bir ürünün, yetiştirilen diğer
ürünlerden daha fazla olması o ürünün tarım bölgesini oluşturur.
A. KIYI BÖLGELERİ
a) Karadeniz: Çay, fındık, tütün, mısır
b) Marmara: Zeytin, ayçiçeği, tütün, pirinç
c) Ege: Zeytin, üzüm, tütün, pamuk, incir
d) Akdeniz: Pamuk, turunçgiller, muz.
NOT: Tarım ürünü çeşitliliği en fazladan bölgemiz
Marmara'dır.
B. İÇ BÖLGELER
1.Karadeniz'in
iç kesimleri: Şeker pancarı, arpa, buğday, pirinç, keten, kenevir.
2.İç Anadolu: Buğday, arpa, şeker pancarı,
meyve ve sebze tarımı.
3.Güneydoğu Anadolu:
Zeytin,
mercimek, nohut, pirinç ve sebze üretimi.
4.Doğu Anadolu: Malatya, İğdır, Elazığ
Ovalan'nda pamuk, şeker pancarı, buğday, arpa, üzüm, kayısı.
TARIM ÜRÜNLERİMİZ
Türkiye topraklarının büyük
bölümü tahıl tarımına ayrılmıştır. Bu oran ekili-dikili alanların % 75'ini
kapsar.
1.Buğday
Çimlenme ve yetişme döneminde
nemli ve serin hava, olgunlaşma ve hasat döneminde kuru ve sıcak hava ister. Buğday, yazları yağışlı Karadeniz ve Erzurum - Kars
yörelerinde yetişmez.
En
fazla yetişme alanı İç Anadolu Bölgesi'dir.
Ülkemizde buğday üretimi
fazla olduğu halde tüketimi çok olduğundan ihracatı yapılmaz.
Doğal iklim
koşullarından etkilendiğinden yağışın yetersiz olduğu yıllarda verimi düşer.
Türkiye'de buğday üretiminin
coğrafi bölgelere göre dağılışı
Buğday üretimi
2.Arpa
Buğdayla aynı iklim
koşullarına sahiptir.
Coğrafi dağılış olarak buğdaya
paralellik gösterir.
Yetişme dönemi daha kısadır,
Hayvan yemi ve bira sanayisinde
kullanılır.
İç Anadolu,
Güneydoğu Anadolu ve Ege Bölgeleri yaygın ekim alanlarıdır.
3. Çavdar
- Düşük sıcaklıklarda yetişen,
yüksek sıcaklıklardan zarar gören tahıldır.
- Yetişme süresi kısa
olduğundan buğday ve arpanın yetişmediği yerlede ekilir.
- Besin maddesi ve hayvan yemi
olarak kullanılır. -İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da yetişir.
4.Mısır
- Yetişme ve olgunlaşma dönemi
yüksek sıcaklık ve bol yağış ister.
- Karadeniz'in kıyı
kesimlerinde yoğun olarak yetişir.
- Bu bölgede tahıl tarımı
yapılmadığından temel besin kaynağıdır.
- Akdeniz Bölgesin'de ise yağ
üretimi için mısır yetiştirilir.
Mısır Üretimi
5. Pirinç (Çeltik)
- Bol su ve yüksek sıcaklık
ister.
- Ekimi ve hasadı insan gücüyle
yapılır.
-Sıtma tehlikesinden dolayı
şehirlerin yakınında ekimine izin verilmez.
-Akarsu boylarında ve delta
ovalarında ekimi yaygındır.
Çeltik Üretimi
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ
Endüstri hammadesi olarak
kullanılan ürünlerdir. Tarımda makina kullanımı arttıkça bu ürünlerin ekimi artar.
... Şekerpancarı
-Yetişme döneminde bol neme ihtiyaç duyar.
-Nem oranının düşük olduğu alanlarda sulanarak
yetiştirilir.
-Tüm endüstri bitkileri içinde ekim alanı en geniş olanıdır.
- Posası hayvan yemi olarak
kullanıldığından şeker fabrikalarının yakınında büyükbaş hayvancılık faaliyeti
gelişir.
Pamuk
-Dokuma sanayisinin
hammaddesini oluşturur.
-Yetişme döneminde bol nem,
olgunlaşma döneminde yüksek sıcaklık ve kuraklık ister.
-Dışarıya satışı olur.
- Akdeniz ikliminin görüldüğü alanlarda yetişir.
Türkiye'de
Pamuk Üretiminin Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımı
3. Tütün
- Yetişme döneminde bol nem olgunlaşma döneminde
kuraklık ister.
- Kalite düşüklüğünü önlemek için ekim alanları
devletçe sınırlandırılır.
Tütün Üretiminin Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımı
4. Çay
Bol yağışlı ve
ılıman iklim ve kireçsiz topraklarda yetişir.
Ülkemizin çay üretiminin tamamı Doğu Karadeniz Bölümü'nde
yapılır.
Yetiştirme alanı en dar olan bitkilerdendir.
5. Haşhaş
Yetişme alanları geniş olmasına rağmen uyuşturucu
yapımında kullanıldığından ekim alanları devletçe belirlenir ve
sınırlandırılır.
Afyon, Kütahya, Uşak, Burdur,
Denizli ve Konya'da ekimi yapılır.
YAĞ BİTKİLERİ
1.
Ayçiçeği
Büyüme döneminde bol yağış ve
sulama, olgunlaşma döneminde bol güneş, sıcaklık ve kuraklık ister.
2.Zeytin
Akdeniz ikliminin tipik
bitkisidir. Yıllık sıcaklık farklarından ve don
olayından olumsuz etkilenir,
Hasadı sonbaharda yapılır.
Ağacı bir yıl ürün verir diğer yıl
vermez.
Akdeniz Bölgesi'nde daha kârlı ürünler ekildiğinden
zeytin bu bölgede daha az üretilir.
Ege Bölgesi yağlık, Marmara Bölgesi sofralık zeytin
yetiştirir.
3. Susam
-Yağ ve tahin üretiminde kullanılır.
-Ekim alanları Akdeniz ve
Ege'de yaygındır.
4. Keten-Kenevir
-Keten kumaş, kenevir halat
yapımında kullanılır.
-Marmara ve Batı Karadeniz'de
Kastamonu çevresinde yetiştirilir.
-Yağ sanayisinde kullanılır.
-Uyuşturucu yapımında
kullandığı için ekimi devlet denetimindedir.
5. Yerfıstığı
-Akdeniz iklim koşullarında
yetişir.
-Ülkemiz üretiminin %93 Akdeniz'dedir.
6. Soya Fasulyesi
-Yazları yağışlı iklim
koşullarına uyum sağlamıştır.
-Soya yağı üretiminde ve
bebek maması yapımında kullanılır.
-Yoğun olarak Orta
Karadeniz'de yetiştirilir. Adana, Mersin ve Hatay çevresinde ekimi yapılır.
BAKLAGİLLER
1.Mercimek
-Olgunlaşma döneminde yüksek
sıcaklık ve kuraklık ister.
-Kırmızı mercimek Güneydoğu
Anadolu'da, yeşil mercimek İç Anadolu'da yoğun olarak yetiştirilir.
2.Nohut
Yarı kurak koşullarda
yetişir.
İç Anadolu'da ekimi fazladır.
3.Fasulye
Ilıman iklimde, sulanabilen
alanlarda yetiştirilir.
Üretimi yoğun olarak İç
Anadolu'dadır.
MEYVECİLİK
Türkiye'de ekili dikili
alanların %11meyve ağaçlarına ayrılmıştır. Çeşitli iklimlerin
görülmesinden dolayı meyve yetiştiriciliği
farklılıklar gösterir.
1.Fındık
Serin ve nemli iklimlerde
yetişen bir bitkidir.
Don olayından olumsuz
etkilenir.
Fındık
üretimi yoğun olarak Orta Karadeniz Bölümü'nde gerçekleştirilir.
Türkiye; Dünya fındık
üretiminde birinci sıradadır.
2.Üzüm
Yetişme alanı en geniş olan meyvedir.
Soğuk iklim şartlarına
dayanıklı, yaz sıcaklığını sever.
Türkiye kuru üzüm
üretiminde ve ihracatında Dünya'da birinci sıradadır.
Üretim miktarı
bakımından Ege birinci, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ikinci sırada gelir.
3. İncir
-Akdeniz iklim şartlarında
yetişir.
-Kış mevsiminin ılık geçtiği,
don olaylarının olmadığı alanlarda yetişir.
-Türkiye incir üretiminde
önde gelir. Kuru incir üretiminde Dünya'da ilk sırada yer alır.
-Üretimde Ege Bölgesi
birinci, Akdeniz Bölgesi ikinci sırada yer alır.
4.Turunçgiller (Narenciye)
-Yetişme alanlarında bol
sıcaklık ve nem gerekir.
-Don olaylarının görüldüğü
alanlarda yetişmez.
-Akdeniz ikliminin görüldüğü
alanlarda yetişir.
-Üretimin %88'ini Akdeniz,
%11'iniEge,% 1 'ini Rize
karşılar.
-İhraç ürünlerimiz arasında
yer alır.
5. Muz
-Sıcaklığın 10C 'nin altına düşmediği
yerlerde yetişir.
-İçel, Antalya ve Hatay'da
yetiştirilir.
-Ülke ihtiyacını mevcut
üretimimiz karşılamaz.
6. Elma
-Üzümden sonra yetişme alanı
en geniş olan meyvedir.
-Düşük sıcaklıklara dayanıklıdır.
-Yoğun olarak İç Anadolu,
Akdeniz ve Marmara'da üretilir.
-Dünya üretiminde 4. sırada yer alırız.
SEBZECİLİK
Türkiye’de
sebze üretimi yoğun olarak
yapılır. Taze tüketimi olan sebzeler Akdeniz ve Ege'de üretilir.
Konserve yapımında kullanılır.
Konserve yapımında kullanılır.
Kış mevsiminde Akdeniz Bölgesi'nde seracılık ve
turfandacılık şeklinde yetiştirilir.
HAYVANCILIK
Türkiye’de yüzey şekilleri ve iklimin etkisiyle
hayvancılık faaliyeti oldukça farklı özellikler göstermektedir.
Bu durum; hayvan türlerinin fazla olması sonucu
doğurmuştur.
Türkiye beslediği hayvan sayısı bakımından
Avrupa'da birinci, Dünya'da dokuzuncu sıradadır.
Hayvancılığın Ekonomimizdeki Yeri
Türkiye’de tarım gelirini gelirlerinin %40'ını hayvancılık oluşturur.
Ulusal gelirin %20 hayvancılık sağlar.
İhracatın %15 'ini oluşturur.
Artan nüfusu beslemede önemli rol oynar.
Hayvan ürünleri,endüstride kullanılır.
Tarımda ve taşımada
hayvan gücünden yararlanılır.
Hayvancılığı Etkileyen Faktörler
Hayvancılıkta
istenilen verimi almak için;
Hayvan soylarının ıslahı
Otlakların ıslahı
Dericilik ve ahır hayvancılığının
yaygınlaştırılması
Erken kesimin önlenmesi ayıplarına neden olan
hastalıkların önlenmesi
Çiftçinin
eğitilmesi gerekir.
TÜRKİYE’DE
BESLENEN HAYVANLAR VE DAĞILIŞLARI
A.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK
1.Koyun
Koyun yetiştirticiliği daha çok düzlüklerin ve meraların geniş alan
kapladığı, arazinin engebeli olmadığı alanlarda yapılan bir faaliyettir.
Türkiye’de en fazla İç Anadolu’da beslenir.
2.Kıl Keçisi
Arazinin engebeli olduğu
alanlarda koyun beslenemediği için kıl keçisi beslenir.
Toroslarda ve Menteşe
yöresinde yoğundur.
Ormanlara zarar verdiği için son yıllarda sayıları
azaltılmıştır.
3.Tiftik Keçisi
Diğer adı Ankara keçisidir. İç
Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da beslenir.
B. BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK
Sığır ve yük hayvanlarından
oluşan gruptur. Sığırcılık faaliyeti Karadeniz Bölgesi'nin kıyı kesimleriyle
Erzurum Bölümü'nde yapılır.
C. KÜMES HAYVANLARI
Etinden ve yumurtasından
yararlanırız. Doğal koşullar dışında yetiştirildiğinden pazar, ulaşım, yem gibi
faktörleri faaliyeti etkiler.
- Ülkemizde yoğun olarak
Marmara'da yürütülen bir faaliyettir.
D. İPEK BÖCEKÇİLİĞİ
-İpek böceği, dut ağacı
yapraklarıyla beslenir. Elde edilen ipek dokuma sanayisinde kullanılır.
-Ülkemizde Güney Marmara'da yaygındır.
E. ARICILIK
-Anların, balından ve bal
mumundan yararlanılır.
-Karadeniz ve Akdeniz
Bölgeleri'nin tarım arazisinin sınırlı olduğu alanlarında yapılan bir
faaliyettir.
F. BALIKÇILIK
Balıkçılık; deniz, tatlı su
ve kültür balıkçılığı olmak üzere 3 farklı yöntemle yapılır. Ülkemizin üç
tarafı denizlerle çe olduğu halde
balıkçılık gelişmemiştir.
Türkiye'de Balıkçılığın
Gelişmeme Nedenleri
Kıyı
balıkçılığının yapılması
Göllerimizin tuzlu ve sodalı
olması
Akdeniz kıy darında turizm
nedeniyle balıkçılığa önem verilmemesi
Türkiye balık üretiminin %80
'inden fazlası Karadeniz 'den elde edilir.
TÜRKİYE'DE ORMANCILIK
Ormanlar; doğal bitki örtüsü
olduğundan iklimin etkisi altında şekillenir.
Bu nedenle ormanlar yoğun
olarak yağışın bol olduğu alanlarda toplanmıştır. Yurdumuzda orman tahribatı
fazla olduğundan arazimizin %25'ini kaplamaktadır.
Türkiye'de ormanların coğrafi
dağılışı
|
Bölgeler Orman payı %
Karadeniz 26
Akdeniz 25
Ege 17,5
Marmara 13,5
İç
Anadolu 9
Doğu
Anadolu 8
Güneydoğu
Anadolu 1
Orman Ürünlerinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Önemi
Mobilya sanayinde kullanılır,
Kağıt sanayinde hammadde olarak kullanılır,
Yakacak olarak kullanılır.
Maden ve telefon
direği olarak kullanılır.
İnşaatlarda
kereste malzemesi olarak kullanılır.
Yan ürün olarak; sığla
yağı,meyan balı,kitre zamkı ve reçine yapımında kullanılır.
Erezyonu önleyerek toprak
kaybını durdurur.
Havayı temizleyerek
sağlıklı ortam sağlar.
Çeşitli canlıların yaşam
ortamını sağlar.
TÜRKİYE'DE MADENLER VE ENERJİ KAYNAKLARI
Türkiye maden kaynakları bakımından
zengin olmakla birlikte tamamı işletilememektedir.
Bir medenin işletilebilmesi için;
Maden cevheri içindeki metal
oranı (tenor) yüksek olmalı
Maden yatak miktarının
(rezerv) yeterli olması.
Maden üretiminin üretim
maliyetinin düşük olması gerekir.
Türkiye'de maden çıkarma ve
araştırma işlemi MTA (Maden Tetkik Arama) ile Etibank kuruluşları tarafından
yapılır. Son yıllarda özel sektör
maden arama, çıkarma ve işlemesiyle uğraşmaktadır.
Başlıca Madenlerimiz ve Dağışları
Demir, Divriği, Hekimhan,
Eymir, Çarmık, Torbalı, Ayazmand başlıca çıkarıldığı yerlerdir.
Boksit: Batı Toroslar ve Seydişehir
yöresinde çıkarılır. Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nde işlenir.
Bor Minareli: Bigadiç, Mustafa Kemal Paşa,
Seyitgazi ve Emet'te çıkarılır. (Dünya üretiminde birinci olduğumuz mineralimizdir.)
Fabrikası Bandırma'da kurulmuştur.
Boraks:
Güney Marmara, Kütahya, Eskişehir yöresinde çıkarılır.
Diğer madenler ve
çıkarıldıkları yerler;
Civa; Ödemiş,Wolfram; Uludağ,
Manganez; K.Ereğlisi, Borçka, Tuz; Çamaltı, Tuz Gölü, Çankırı,
Kars.
ENERJİ KAYNAKLARI
Enerji kaynaklarının üretimi
ve tüketimi ülkenin gelişmişliği ile ilgili olarak farklılık gösterir.
Enerji kaynakları yeniden
üretilebilir (hidrolik, rüzgar, güneş vb.) yenilenmesi mümkün olmayan (linyit,
taşkömürü, petrol doğalgaz vb.) diye
ayrılır.
Türkiye'nin enerji kaynakları;
taşkömürü, linyit, petrol, doğalgaz, jeotermal ve hidroelektrik enerjilerdir.
1.Taşkömürü (Maden Kömürü)
-Taşkömürü
ülkemizde yalnızca Zonguldak-Ereğli Havzası'nda çıkarılmaktadır.
-Üretilen
taşkömürü tüketimimizi karşılayamamakta, bir miktar ithal edilmektedir.
-Demir-Çelik sanayisinin temel enerji
kaynağıdır.
-Yüksek ısı ve
kaloriye sahip olduğundan enerji üretiminde kullanılmaz.
2. Linyit
-Oluşum bakımından
taşkömürüne benzemekle birlikte kalori değeri düşüktür.
-Türkiye'de üretilen linyitin
önemli bölümü, linyit üretimine yakın yerlerde kurulan termik santrallerde
elektrik enerjisi üretiminde
kullanılmaktadır.
-Konutların ısıtılmasında
kullanılır.
-Türkiye'de en yoğun
çıkarılan madendir. Ülke ihtiyacımızın tamamı karşılar.
Petrol
-Türkiye'de üretilen petrol,
ihtiyacı karşılamaz. Türkiye dışarıdan petrol ithal eder.
Petrol yatakları Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde Batman, Siirt ve Diyarbakır'dadır.
Petrol kimya sanayisinin hammaddesi olarak da
kullanılır.
Yerli ve ithal
ham petrol
Batman Rafinesi (Batman)
Ataş Rafinerisi
(Mersin)
Aliğa Rafinerisi
(İzmir)
İpraş Rafinerisi (İzmit)
İpraş Rafinerisi (İzmit)
Orta Anadolu Rafinerisi
(Kırıkkale)'de işletilmektedir.
4.Doğalgaz
Diğer yakıtlara oranla daha
az çevre kirleten doğalgaz çabuk tutuşan, yanıcı özelliği olan yüksek ısı veren
bir yapıya sahiptir.
- Doğalgaz evlerin
ısıtılmasında sanayide ve araçlarda yakıt olarak kullanılır.
- Ülkemizde Trakya
Hamitabat'da (Kırklareli) çıkartılır. Ülke ihtiyacını karşılamaktadır.
- Ülkemiz, Rusya
Federasyonu'ndan boru hattı; Cezayir'den de denizyoluyla doğalgaz satın
almaktadır.
5. Hidroelektrik Enerjisi
-Akarsular üzerinde kurulan
barajlardan, göllerden ve şelalelerden elde edilen enerji türüdür.
-Türkiye, eğitimi fazla olan
bir coğrafyaya sahiptir. Bu yüzden hidroelektrik potansiyeli fazladır.
Avrupa'da hidroelekt üretiminde ikinci
sırada gelir.
-Türkiye'deki enerjinin %40'ı,
hidroelektrik enerjisinden sağlanır.
6. Jeotermal Enerji
-Mağmaya yakın
yerlerde yüksek sıcaklık etkisiyle ısınan sulardan elde edilen enerjidir. -Evlerin ısıtılması ve seraların ısıtılmasında
yararlanılır. -Ege Bölgesi jeotermal enerji bakımından zengindir.
7.Nükleer Enerji
Uranyum ve toryum gibi
radyoaktif elementlerden elde edilen enerjidir.
Ülkemizde bu enerji kaynağından yararlanamamaktadır.
8. Güneş Enerjisi
Türkiye güneş enerjisinden fazla yararlanamamaktadır. Karadeniz Bölgesi dışındaki bölgelerimizin tamamında su ısıtma gibi basit enerji tüketiminde kullanılır.
Ülkemizde bu enerji kaynağından yararlanamamaktadır.
8. Güneş Enerjisi
Türkiye güneş enerjisinden fazla yararlanamamaktadır. Karadeniz Bölgesi dışındaki bölgelerimizin tamamında su ısıtma gibi basit enerji tüketiminde kullanılır.
TÜRKİYE'DE SANAYİ
Ham ve yarı işlenmiş maddelerin, fabrika veya atölyelerde
işlenerek kullanılabilir duruma getirilmesine sanayi denir.
Sanayinin
Gelişmesini Etkileyen Faktörler
-Hammaddenin kolay temini
-Sermaye temini
-Enerjinin sağlanması
-Ulaşımın rahat sağlanması
-Teknik ve yetişmiş iş gücünün sağlanması en ürünün
pazarlanabilmesi
-Atıkların saklanabilmesi
-Sanayide kullanılacak suyun bolca
temin edilmesi
Başlıca
Sanayi Katları
1. Besin (gıda) sanayi
2.Maden sanayi
3.Kimya sanayi
4. Dokuma, deri ve giyim sanayi
4. Dokuma, deri ve giyim sanayi
5.Seramik, çimento ve toprağa dayalı sanayi
6.Orman ürünleri ve kağıt sanayi
NOT: Türkiye sanayisinin yarıdan fazlası(%60'ı) Marmara
Bölgesi'nde toplanmıştır.
NOT: Türkiye'de en yaygın sanayi türü besin
sanayisidir.
TÜRKİYE'DE
ULAŞIM
İnsanların, eşyaların ve
haberlerin bir yerden diğer bir yere taşınmasına ulaşım denir.
Ulaşımla ekonomi arasında sıkı
bir ilişki vardır. Hammadde ve sanayi ürünlerinin taşınması ulaşım araçlarıyla
mümkündür.
Türkiye'de Ulaşımı Etkileyen
Doğal Ve Beşeri Faktörler
-Ortalama
yükseltinin fazla olması
-Dağların
doğu-batı yönlü uzanışı
-Derin ve geçit vermeyen
ırmaklar ve vadiler
-Kıyı bölgeleri dışındaki
alanlarda kışların sert ve karlı geçmesi
-Ulaşımı etkileyen yol, tünel,
köprü yapımı ve bakımı için gerekli sermayenin yetersizliği
A.Türkiye'de
Kara Ulaşımı Ve Taşımacılık
Karayolu Ulaşımı
Ülkemizde karayollarının
dağılışı ile yeryüzü şekilleri arasında önemli ilişki vardır. Yüzey şekilleri
ulaşımı, kuzey-güney doğrultuda zorlaştırmaktadır. Ulaşım bu alanlarda dağların
alçaldığı yerlerde geçitlerle sağlanabilmektedir.
-Doğu batı yönlü ulaşım
yollarının yapım maliyeti daha düşüktür.
-İç Anadolu, Güneydoğu,
Marmara ve Ege Bölgesi karayolu yapımı ve ulaşımına daha elverişlidir.
-Yurdumuzda karayolu
taşımacılığı ilk sırada yer almasına rağmen
yolların fiziki şartları mevcut trafiği kaldırabile kapasitede değildir.
2. Demiryolu Ulaşımı
-Yurdumuzda
arazinin eğimli ve engebeli olması demiryolu yapımı maliyetlerini
yükseltmektedir.
-Demiryolunun
uygun alanlardan geçirilmeye çalışması yol uzunluğunu arttırmaktadır.
-Demiryolu ulaşımının yavaş ve tek şerit olması
gibi faktörler, ulaşımın demiryoluyla yapılmasını önemli öl engellemektedir.
B. Deniz Ulaşım,
-Deniz ulaşımı tüm ulaşımlar
içinde en ekonomik olanıdır. Ülkemizde denizyolu ulaşımı pek tercih edilmez.
-Büyük oranda yük taşımacılığı yapılmaktadır.
-En yoğun denizyolu
taşımacılığı İstanbul Boğaz hatlarına aittir.
Başlıca Limanlarımız
Liman: Gemilerin barındığı, yük ve
yolcu alıp bıraktıkları doğal veya insan eliyle yapılmış olan yerlerdir.
Hinterland(Ard Bölge) Ekonomik faaliyetlerin yoğun
olarak yürütüldüğü ticaret tarım ve sanayi merkezlerini çeşitli yollarla bir
limana bağlı bölgedir. Bir limanın ard
bölgesi ne kadar genişse limanda o denli güçlü ve gelişmiştir.
Türkiye'de Doğal
Limanlar
Ege
bölgesinde yoğundur. Marmara ve Akdeniz'deki doğal limanlar körfezler
üzerindedir. Karadeniz Bölgesi'nin tek doğal Sinop Limanı'dır. Bu bölgede koy
ve körfezler gelişmediğinden doğal limanlar oluşmamıştır. Sinop Limanı doğal
liman olmasına rağmen hinterlandı
geniş olmadığından gelişmemiştir.
Önemli limanlarımız şunlardır:
İstanbul
Dış satımı yoğun olan
limanımızdır. Ard bölgesi geniştir. Yükleme ve boşaltma kapasitesi oldukça
yüksektir.İstanbul'da Eminönü, Tophane
ve Haydarpaşa limanları boğazın her iki yakasında yer alırlar.
İzmir:
İstanbul’dan
sonra en gelişmiş limanımızdır. Ard bölgesinde yetişen ürünlerin çoğu dış
satıma yönelik olduğundan, dış satım limanı olara gelişmiştir. Anadolu’nun
batısından dışarıya açılan ticaret kapısı konumundadır. Yükleme ve boşaltına
kapasitesi yüksektir.
Mersin:
Akdeniz Bölgesi'nin en önemli
limanıdır. Yükleme ve boşaltma kapasitesi oldukça yüksektir.
Bu limanda yoğun olarak ham
petrol, gübre ve askeri malzemeler taşınır. Mersin Serbest Bölge ilan edildikten
sonra limanın önemi daha da artmıştır.
İskenderun:
Transit taşımacılık açısından
önem kazanmıştır. Ortadoğu'ya gönderilen malların çoğu bu limandan taşınır. Ard
bölgesi Doğu Anadolu, Güneydoğu
Anadolu ve Çukurova'ya dayanır.
Antalya:
Antalya’da biri turizm amaçlı
diğeri yük taşımacılığına dayalı iki liman bulunur. Limanların ard bölgesi
dardır.
Zonguldak
Bu
liman taş kömürü ve demir-çelik işletmelerinin burada yer almasından dolayı
önem kazanmıştır. Bu limanda yüklemeve
maden taşımacılığı yapılır.
Samsun:
Karadeniz Bölgesi'nin en işlek limanıdır. Limanın ard bölgesi
Doğu ve Batı Karadeniz Bölümleri'nin limanlarına oranla kara ve demiryolları burada da birleşir.
Trabzon:
Doğu Karadeniz'in en önemli limanıdır Türkiye- İran transit yolu
bağlantısı bulunan bu liman, özellikle yük
taşımacılığı öneme sahiptir. Zigana ve Kop Geçitleri limanın iç bölgelerle
bağlantısını sağlar.
C: Hava Ulaşım
Türkiye’de hava ulaşımı ve
taşımacılığı 1933'te Devlet Hava Yolları İşletmesi'nin kurulmasıyla
başlamıştır.
Aynı yıl İstanbul
Ankara arası uçak seferleri
başlamıştır.
1695
yılında özel sektörün de katılımıyla Türk Hava Yollan Anonim Ortaklığı
(THY)'nin kurulmasıyla hava yolu taşıma
ve ulaşım kapasitesi giderek artmıştır. Günümüzde hava alanı sayısı
21'e ulaşmıştır.
Başlıca hava limanlarımız
Atatürk (İstanbul), Esenboğa (Ankara), Adnan Menderes (İzmir), Şakir Paşa
(Adana). Bu dışında
Bursa, Kayseri, Konya, Trabzon, Erzurum, Van, Diyarbakır ve Antalya'da hava
limanları vardır.
TİCARET
Kâr amacıyla her türlü mal ve
hizmet alım satımını kapsayan ekonomik faaliyettir. Ticaret iç ve dış ticaret
olmak üzere il ayrılır.
1.İç Ticaret
Ülke sınırları içinde
yürütülen ticari faaliyettir.
Ülkemizdeki ticaret yoğun
olarak sanayi üretim alanları ile tarımsal üretim alanları arasında yapılmaktadır. Büyük şehirlerde ve kırsal
alanlarda düzenlenen fuar, panayır, festival ve pazarlar ülkemiz iç ticaretinin
canlanmasına k sağlar.
2. Dış
Ticaret
Bir ülkede dışarıdan alınan
mallarla, dışarıya satılan mallar dış ticareti oluşturur.
Dünya üzerindeki ülkeler
arasında tarım, sanayi ve yer altı kaynakları bakımından farklılıklar görülür.
Bu farklılıklar
ülkelerarası ticaretin gelişmesine neden olur.
Dış ticarette bir ülkenin
dışarıya mal satmasına ihracat, mal satın almasına ithalat adı verilir.
1. Türkiye'de Dış Satım (İhracat)
Dış satımımızı en çok tarım
ürünleri ile tarıma dayalı sanayi ürünleri oluşturur. Onları madenler takip
eder. İhraç ettiğimiz tarım ürünleri; Tütün, pamuk, üzüm, incir, fındık,
antep fıstığı, ceviz, badem, turunçgiller vb. İhraç ettiğimiz hayvansal ürünler; Yün, ipek, deri, kürk, yumurta, canlı hayvan vb. İhraç ettiğimiz madenler; Krom, bakır, demir, bor, çinko, manganez, kurşun,
pirit ve zımpara taşıdır. İhraç
ettiğimiz sanayi ürünleri; Petrol
ürünleri, dokuma sanayisine ait ürünler, çimento, konserve, cam, kim) maddeler, seramik eşya, deri ürünleri,
demir-çelik ürünleri, beyaz eşya ve az miktarda makina ve teçhizat.
2. Türkiye'de Dış Alım (ithalat)
Dışarıdan aldığımız ürünlerin
başında petrol gelmektedir, ikinci sırada çeşitli makine ve makine parçaları
gelmektedir.Bunlar
dışında; kimyasal ürünler, demir-çelik ürünleri, endüstride kullanılan asit ve
bazlar, kağıt, kauçuk, kahve, kakao vb. Dış
ticaretimizde önemli yeri olan ülkeler Mal aldığımız ülkeler;
OECD ve AET ülkeleriyle ABD, Kanada ve Japonya'dır.
Mal sattığımız Ülkeler; OECD, AET ülkeleri,
ABD, Japonya, İsviçre, Avusturalya, Kanada ve İsveç'tir.
TÜRKİYE'DE
TURİZM
İnsanların gezmek, görmek,
dinlenmek, spor. tedavi olmak, tarihi yerleri ve sanat eserlerini ziyaret etmek
amaçlı yaptıkları seyahatlerdir.
Turizm faaliyeti ülke içindeki farklı bölgeler
arasında yapılıyorsa iç turizm, ülkeler arasında yapılıyorsa dış turizmdir.
Türkiye tarihi ve kültürel
zenginlikleri yanı sıra doğal güzellikleri olan bir ülkedir. Ülkemizde kış sporları, tarihi mekanlar, deniz,
doğal güzellikler, kaplıca ve içmeceler turistleri çeken temel unsurlardır.
Turizm faaliyetlerinin yararları
Ülkeler için büyük döviz kaynağıdır,
Ülkelerarası kültür alış-verişi ve dostluk ilişkilerinin
gelişmesini sağlar.
Ülke içinde birlik ve beraberlik
duygusunu geliştirir.
Toplumlar arası yakınlaşmayı sağlar.
Ticaret,ulaşım, bilim ve sosyal
gelişmeyi sağlar.
NOT: Ülkemizde deniz turizmi en çok Antalya çevresinde
gelişmiştir,
NOT: Türkiye'de turizm gelirlerinin en yüksek olduğu
bölge Marmara, en yüksek olan il ise İstanbul'dur. Bunun en önemli nedeni
İstanbul'un çeşitli medeniyetlere ait eserlere sahip olmasıdır.
BÖLGE, BÖLÜM VE YÖRE
Dünyamız; yüzey şekilleri,
iklim, bitki örtüsü, nüfus, yerleşme ve ekonomik gelişmişlik bakımından
birbirlerinden fa özellikler gösteren pek çok alana sahiptir. Coğrafya bu
farklılıkları göz önünde bulundurarak büyükten küçüğe doğru sınırı belirlenmiş pek çok sahayı
ayrı ayrı ele alır ve inceler. Büyükten küçüğe
doğru kıta, ülke, bölge, bölüm ve yöre olarak
sınıflandırılır.
Bölge: Yeryüzü şekilleri, iklim,
bitki örtüsü, akarsular, nüfus yapısı ve ekonomik faaliyetler bakımından
birbirine benzer gösteren bir sahayı,
burdan farklı özellik gösteren diğer bir sahadan ayıran yere bölge denir.
Bölüm: Bölge içinde yer alan daha
küçük coğrafi birimdir. Coğrafi bölge içinde bazı sahaların özellikleri
birbirinden fa olur. Bu durumda bölge
içinde farklı özellikler gösteren bölümler tespit edilir.
Örneğin; Karadeniz Bölgesi;
Doğu, Orta ve Batı Karadeniz diye üç bölüme ayrılır.
Yöre: Bölge içinde yer alan daha
küçük birimlere yöre denir. Örneğin Rize Yöresi
KARADENİZ BÖLGESİ
A. BÖLGENİN COĞRAFİ
ÖZELLİKLERİ
Karadeniz Bölgesi adını, kıyıları boyunca bir
şerit halinde uzandığı, denizden almıştır. Doğusunda Gürcistan, güneyinde Doğu Anadolu ve İç Anadolu, batısında Marmara Bölgesi
ile sınırlıdır. Bölge; ülke topraklarımızın % 18'lik bölümünü kaplar. Büyüklük bakımından
üçüncü sırada gelir.
Bölgede dağlar geniş alan
kaplar, kıyı boyunca birbirlerine ve denize paralel uzanış gösterirler. Bunun
sonucunda;
Denizel
iklim
etkilerinin iç kesimlerde geniş alanlara yayılmasını önler.
Dağların denize bakan
yamaçlarında bol yağış oluşumuna neden olur. (Orografık yağışlar)
Kıyı ile iç bölgeler
arasındaki ulaşımı engellerler. Burada ulaşım boğaz ve geçitlerle mümkündür.
Dik kıyılar (yalıyar)
oluşmuştur.
Doğal limanların oluşmasına
olanak verilmemiştir.
Kıyıda Bafra ve Çarşamba delta
ovaları dışında önemli düzlükler oluşmamıştır.
Arazi çok engebeli, yağış
fazla ve toprak yapısı killi
olduğundan heyelan oluşumu yoğundur.
B. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
1. DOĞU KARADENİZ BÖLÜMÜ
Bölüm Ordu'nun doğusunda
Melet Çayı'nın izlediği yoldan başlar, Gürcistan sınırına kadar denizin kıyı
şeridiyle iç bölge arasında kalan alanı kapsar.
Karadeniz'in ortalama
yükseltisi en fazla olan yeridir. Dağlar birbirlerine ve denize paralel şekilde
iki sıra oluşturarak
uzanırlar.
Denize yakın olan sırada Giresun
Dağlan, Rize Dağları ve Kaçkar Dağları uzanır. Bu dağların hemen gerisinde Çoruh
ve Kelkit vadileri uzanır. Bu vadilerin güneyinde Yalnızçam,
Çimen, Kop ve Köse Dağları uzanır. Yer yer 3000 m yüksekliğe ulaşan bu
dağlar Karadeniz'in güneyini
oluştururlar. Bölümün tek ovası Bayburt Ovası'dır.
Yüzey
şekillerinin bu denli engebeli oluşunun doğurduğu birtakım sonuçlar vardır:
Denizel etkinin iç kesimlere
ulaşmasını engeller.
Dağların denize bakan
yamaçlarında gür ormanlar gelişmiştir.
Tarım yapılacak geniş
topraklar oluşmamıştır.
Nüfus yoğunluğu kıyıda
toplanmıştır. İç kesimler tenhadır.
Tarım alanlarının dar olması
nüfusu göçe zorlamıştır.
Kıyı ile iç kesimler
arasındaki ulaşım geçitlerle sağlanmaktadır. Bu geçitlerden en önemlisi Zigana
(Kalkanlı) Geçididir.
Önemli Kentleri
Kıyıda; Trabzon, Giresun,
Rize iç kesimde ise Artvin, Gümüşhane ve Bayburt'tur.
Tarım Ürünleri
Bölümün Giresun-Gürcistan
hattında çay üretimi yapılmaktadır. Kıyı kesimlerinde yağışların bol ve her
mevsim olma dolayı buğdayın yerini mısır almıştır. Bölümün diğer önemli
ürünleri fındık, tütün, puro tütünü ve patatestir. Rize ve çevri dar bir alanda mandalina ve
portakal yetiştirilir. Son yıllarda Rize'de kivi üretimi de yaygınlaşmıştır.
İç kesimlerde daha çok buğday
ve arpa üretimi yapılmaktadır.
Hayvancılık
Kıyı kesimlerinde gür ot
topluluklarının olmasından dolayı büyükbaş hayvancılık yapılır. Diğer bir
faaliyet balıkçılıl kesimlerde karasal iklimin etkisiyle oluşan bozkır bitki örtüsünün
yaygın olduğu alanlarda küçükbaş hayvancılık fa yürütülür.
Madenleri
Artvin yakınlarında Murgul'da
bakır yatakları bulunmaktadır. Türkiye bakır üretiminin yarıya yakını buradan
temin Murgul'da çıkarılan bakır
Samsun'daki Karadeniz Bakır İşletmelerinde işlenmektedir.
Endüstri
Bülümdeki endüstri kuruluşları
üretilen tarım ürünlerine dayalıdır. Giresun Aksu'da kağıt fabrikası, Rize ve
çevresin işletme tesisleri ve
Giresun'da fındık işleyen Fiskobirlik işletmeleri bulunur.
ORTA KARADENİZ BÖLÜMÜ
Bu bölüm adını Melet Çayı'nın
batısından Bafra Ovası'nın batısına kadar devam eder.
Yüzey şekilleri Doğu Karadeniz
Bölümü'ne oranla farklılık gösterir. Canik Dağları kıyıdan biraz geride başlar.
Ortalama yükseltisi doğuya oranla düşüktür.
Bölümde kıyı ovaları daha geniş alan kaplar. İç kesimlerle ulaşım daha rahat
sağlanır.
Bölümün kıyı ovaları, Bafra
ve Çarşamba delta ovalarıdır. İç ovalar ise; Merzifon, Niksar, Erbaa
ve Suluova'dır.
Orta Karadeniz Bülümü'nde
yükseltinin kısmen düşmesi deniz etkisinin iç kesimlere kadar sokulmasına yol
açar. Kıyıda yağışlar kısmen azalır.
Kıyı ile iç kesimler arasındaki iklim
farklılıkları asgari düzeye iner.
Bölümünde iklim
ve yüzey şekillerinin etkisiyle kıyı ile iç kesimler arasında nüfus ve yerleşme
bakımından çok belirgin sınamıştır.
Kıyı ve iç ovalar etrafında nüfus kısmen yoğunlaşmıştır. Yerleşmeler genelde sık dokuludur. Doğu Karadeniz bölümündeki dağınık kır yerleşmeleri burada yerini toplu
yerleşmelere bırakmıştır. Önemli kentleri kıyıda Ordu ve esimlerde ise Amasya,
Tokat ve Çorum illeridir.
Tarım
Kıyı kesimlerinin önemli tarım ürünü mısırdır. Bafra
ve Çarşamba ovaları üzerinde; tütün, şeker pancarı, çeltik ve çevresinde fındık, Ordu ve
Çorum çevresinde soya fasulyesi, iç kesimlerde buğday yetiştirilir. Amasya
çevresinde özellikle Yeşilırmak Vadisi
üzerinde elma ve üzüm yetiştirilir.
Bölümde büyükbaş hayvancılığının yerini küçükbaş
hayvancılık faaliyeti almıştır.
Madenleri
Maden çıkarımında fazla
çeşitlilik yoktur. Sadece linyit çıkarılır. Amasya-Çeltek, Havza ve
Merzifon linyit yatakları
Endüstri
Orta
Karadeniz Bölümü
sanayi bakımından, Doğu Karadeniz Bölümü'nden daha gelişmiştir. Bunun en temel
sebebi ulaşım olanaklarının gelişmiş
olmasıdır. Sanayi Samsun ve Tokat çevresinde yoğunlaşmıştır.
Samsun’da Karadeniz
Bakır İşletmeleri
Samsun ve Tokat'ta; Sigara fabrikaları
Ordu'da; soya yağı, fındık işletmeleri
Çorum'da; çimento fabrikası
Amasya, Çorum, Çarşamba ve Turhal
şeker fabrikaları önemli endüstri kuruluşlarıdır.
3. BATI KARADENİZ BÖLÜMÜ
Bu bölüm, Kızılırmak
Deltası'nın batısından başlayarak Sakarya Nehri'nin denize döküldüğü yere kadar
devam eder.Bölümde denize paralel uzanan
yüksek dağlık kuşak yer alır. Bu dağlık kuşak birbirlerine paralel uzanan üç
sıra halindedir.Birinci sırada, Küre Dağları, ikinci sırada. Bolu ve
İlgaz Dağları, üçüncü sırada ise Köroğlu Dağları yer alır.
Dağların uzanışı
kıyı ile iç kesimler arasında ulaşımı engeller. Ulaşım ancak geçitler
aracılığıyla sağlanır. En önemli geçit Ecevit geçididir.
Bölümün düzlükleri; dağlar
arasında yer yer gevşeyen uzun vadiler ve bazı ovalardan oluşur. En önemlileri;
Düzce ovası Bolu, Kastamonu,
Gökırmak ve Devrez'dir.
Bölümde dağların denize
paralel uzanması ve yükseltilerinin fazla olması kıyı kesimi ile iç kesimler
arasında iklim, bitki örtüsü ve yerleşmede farklılıklara neden
olmuştur. Kıyı kesimleri Karadeniz iklim özelliklerini gösterirken, iç kesin karasallasın
Kışlar daha sert ve kar yağışlı, yazlar daha sıcak ve kurak geçer.
Batı Karadeniz Bölümü'nün kıyı kesimlerindeki ovalar,
ürün yetiştirmek için oldukça önemli alanlardır.
Boyabat, Tosya dolaylarında çeltik
ve mısır
Kastamonu ve çevresinde şeker
pancarı, kendir (kenevir) ve keten
Düzce ve çevresinde tütün
Bolu ve Düzce çevresinde fındık
üretimi yapılmaktadır.
Bölümün diğer önemli geçim
kaynakları, ormancılık ve balıkçılıktır. Bunun yanı sıra arıcılık, küçükbaş
hayvancılık kümes hayvancılığı
yaygındır.
Madenleri
Zonguldak-Ereğli hattında maden
kömürü -Küre
ve çevresinde bakır çıkarılır.
Endüstri
- Ereğli ile Karabük'te demirçelik
fabrikaları
-Kastamonu'da şeker fabrikası
-Kastamonu'da şeker fabrikası
-Ayancık, Çaycuma,
Taşköprüdeki orman ürünleri ve kağıt fabrikası
- Sinop'ta cam ürünleri
- Bolu'da çimento fabrikası
Önemli endüstri kuruluşlarıdır.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Karadeniz Bölgesi oldukça
engebeli bir yapıya sahip olduğundan bölgede tarımsal faaliyet, ulaşım, sanayi
ticaret gibi ekonomik faaliyetler yeterince gelişmemiştir. Özellikle Doğu
Karadeniz Bölümü'nde tarım alanlarının dar olması, mevcut nüfusu istihdam etmede
yetersiz kaldığından sürekli dışarıya göç verilmektedir. Bölgedeki nüfus Doğu
Karadeniz Bölümü'nde tarım alanında istihdam edilirken, Orta ve Batı karadeniz
bölümlerinde istihdamda sanayi ve ticaret önemli bir orana sahiptir.
Bölgenin yüzey şekillerinin
çok engebeli olmasından dolayı ulaşım zorlukla sağlanabilmektedir. Demiryolu
ancak Samsun ve Zonguldak'a kadar
uzanmıştır.
Bölgede üretilen tarım
ürünlerinin ülkemizdeki toplam üretimine oranı aşağıdaki grafiklerde
gösterilmiştir
Bölgedeki tarım ürünleri
dışında hayvansal ürünlerde; Sığır üretiminin % 26'sı, kümes hayvanlarının %
37'si ve bal üretiminin % 31 'ine
sahiptir.
Bunlar dışında;
Kerestenin % 50'sini
Bakır
ve demirçel iğin %50'sini.
Taş
kömürünün %100'ünü
Deniz
ürünlerinin %81'ini
Orman
ürünlerinin %24'ünü
karşılamaktadır.
karşılamaktadır.
D. BÖLGENİN TÜRKİYE
TURİZMİNDEKİ YERİ
Karadeniz Bölgesi doğa,
tarihi ve kültürel özellikleriyle önemli bir turizm merkezi durumundadır.
- Bolu'da Abant gölü,
Yedigöller ve çevresi
- Trabzon'daki Uzungöl
- Kaçkar, İlgaz, Bolu Dağları
üzerinde kayak ve dağcılık sporu
- Çoruh ırmağı üzerinde rafting
sporu
- Bolu, Ladik, Havza, Ayder,
Düzce'de kaplıca ve içmeler
- Safranbolu Türk Evleri
- Trabzon'un Maçka ilçesindeki Sümela
Manastırı
- Trabzon'daki Atatürk Köşkü
önemli turizm alanlarıdır.
- Bölgede yaz mevsiminin kısa
ve yağışlı olmasından dolayı deniz turizmi gelişmemiştir.
- Genel olarak son yıllarda
bölgenin turizminde canlanma olmuştur.
MARMARA BÖLGESİ
A. BÖLGENİN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Marmara Bölgesi Türkiye'nin
kuzeybatı ucunda yer alır. Adını içindeki denizden alır.
Batısında Bulgaristan ve
Yunanistan ile sınırlıdır. Bu bölüme Trakya
Yarımadası adı verilir. Bölgenin Anadolu Bölümü; kuzeyde Karadeniz, doğusunda İç Anadolu ve
Karadeniz, güneyinde Ege Bölgesi'yle sınırlıdır.
Bölge Türkiye topraklarının % 8.5'ini oluşturur.
Yeryüzü şekilleri Yıldız
Dağları dışında genelde sadedir.
Bölgede
Karadeniz, Akdeniz ve karasal iki im özellikleri görülür. Marmara iklimine
geçiş iklimi de denir.
Göller bakımından oldukça
zengindir.
Bitki türleri bakımından en
zengin bölgemizdir.
Nüfus yoğunluğu en fazla olan
bölgemizdir. Türkiye nüfusunun 1 /5'ini barındırır.
Nüfusun % 75'i kentlerde
yaşar. Kentleşme oranı en yüksek bölgemizdir.
Ekili-dikili alanlarla bölge
yüzölçümleri dikkate alındığında tarım alanları en geniş olan bölgedir.
Sanayi, ticaret, ulaşım ve
turizm yönünden oldukça gelişmiştir. Buna bağlı olarak dışarıdan yoğun göç
almaktadır.
B. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
1. YILDIZ DAĞLARI BÖLÜMÜ
Bu bölüm Marmara Bölgesi'nin kuzeybatı ucunda yer alır.
Bölgenin en küçük bölümüdür. Bölüm, adını alanın büyük bir bölümünü kaplayan Yıldız
Dağları'ndan almıştır. Yıldız Dağları fazla yüksek olmayıp bir plato sahası
görünümündedir.
Dağların Karadeniz'e bakan
yamaçlarında bol yağış düşer. Buna bağlı olarak gür orman topluluğu
gelişmiştir. Dağların güney yamaçları
az yağış aldığından bitki örtüsü karasallığa uyum sağlayan bozkırdır.
Bölümün önemli su kaynağı Meriç Nehri'nin kollarından
Ergene'yi besleyen dere ve çaylardır.
Bölüm nüfuslarıma bakımından
Marmara'nın en tenha bölümüdür. Dağların geniş alan kaplaması yerleşmeyi de
olumsuz etkilemiştir.
En önemli yerleşim birimi Kırklareli'dir. Vize, Saray ve Pınarhisar diğer
önemli yerleşim birimleridir.
Tarım
Yıldız
Dağları Bölümü'nün önemli geçim kaynağı tarımdır. En çok ayçiçeği, tahıl ve
şeker pancarı üretilir. Bölümün diğer ekonomik
etkinliği ormancılık ve orman ürünleridir.
Hayvancılık
Bölümde
hayvancılık ve mandıracılık önem kazanmıştır. Beyaz peynir, kaşar peyniri, tereyağı
en çok üretilen hayvansal ürünlerdir.
Endüstri
Bölüm
sanayi bakımından bölgenin en fakir yeridir. Hayvansal ürünler üreten
fabrikalar, ayçiçeği yağı fabrikası ve Pınarhisar'da
çimento fabrikası vardır.
2. ERGENE BÖLÜMÜ
Trakya'nın, Çatalca Yarımadası
ile Yıldız Dağları Bölümü
dışında kalan kesimini kapsar. Bölüm adını burada yer alan Ergene Irmağı'ndan almıştır.
Ergene Bölümü; Yıldız
Dağları, Tekirdağ, Işıklar ve Koru Dağları arasında yer alan düzlüklerin
akarsular tarafından parçalanmasıyla
oluşmuş plato sahasıdır.
Marmara Bölgesi'nin en az
yağış alan bölümüdür. Bölümde karasal iklim koşulları hakimdir. Bölümde Ergene akarsuyu ve ?ek çok kolu yer alır.
Ergene Bölümü'nde bulunan
ormanların insanlar tarafından tahrip edilmesiyle yüzey çıplak kalmıştır.
Bölümde antropojen bozkır bitki örtüsü gelişmiştir.
Nüfus yoğunluğu ve sayısı
Yıldız Dağları Bölümü'ne oranla daha fazladır. Bölümün önemli yerleşim birimi
Edirne'dir. Diğer yerleşim merkezleri Tekirdağ, Çorlu,
Babaeski, Lüleburgaz ve Keşan'dır.
Tarım
Ergene
Bölümü'nün önemli geçim kaynaklarının başında tarım yer alır. Tarım ürünleri;
ayçiçeği, şeker pancarı, tahıl ve üzüm'dür.
Hayvancılık
Bölümde büyükbaş ve küçükbaş
hayvancılık, Saros Körfezi'nde balıkçılık yapılmaktadır.
Madenleri
Bölümün önemli yer altı
kaynakları; linyit ve doğalgazdır.
Endüstri
Ergene Bölümü'nde sanayi
gelişmiştir. Sanayi tarım ürünlerinin işletilmesine dayanır. Önemli tesisleri
arasında ayçiçeği yağı fabrikaları,
süt ürünleri sanayi, şarap fabrikası, şeker fabrikaları yer alır.
Kapıkule ve ipsala gümrük
kapıları yoluyla Asya ile
Avrupa'yı birbirine bağlar.
3. GÜNEY MARMARA
BÖLÜMÜ
Marmara Bölgesi'nin en geniş
bölümüdür. Trakya'daki Gelibolu Yarımadası ve Marmara Denizi'nin güney
bölümlerini içine alır. Ege
Denizi'ndeki Gökçeada ve Bozcaada'da bölümün içinde kalır.
Yer şekilleri diğer bölümlere
oranla oldukça fazla çeşitlilik
gösterir. Dağları; Uludağ, Samanlı Dağları, Biga Dağlan'dır. Düzlükleri ise Bursa,
Karacabey, Yenişehir, İnegöl, Mustafa Kemal Paşa, Balıkesir ve
Gönen ovalarıdır. Güney Marmara Kıyıları oldukça girintili çıkıntılıdır. Bölümde; İzmit,
Erdek, Gemlik ve Bandırma Körfezleri yer alır. Kapıdağ. Armutlu Yarımadaları bu bölümdedir.
Bölümün kıyı kesimlerinde Akdeniz iklimi, iç kesimlerde karasal iklim özellikleri görülür. Akdeniz iklimi buralarda
bozulmuştur. Yaz kuraklığı azalmış, kış yağışları kar şeklinde ve don olayı
fazlalaşmıştır.
Bölümün en önemli akarsuyu Susurluk'tur. Bölümün önemli
gölleri İznik, Ulubat, Manyas (Kaş) gölleridir.
Bölümün kıyı kesimlerinde maki bitki topluluğu, iç
kesimlere doğru 200 m 'den
sonra orman görülür. Uludağ'da orman üst sının 2000 m 'ye kadar çıkar. Karasal iklimin görüldüğü iç kesimlerde
bozkır bitki örtüsü hakimdir.
Bölüm nüfus yoğunluğu
bakımından Türkiye ortalamasının üstündedir. Yoğunluk özellikle ova tabanları
ile Bursa, Balıkesir gibi endüstri
kentlerinde fazladır.
Bölümdeki en önemli
yerleşmecinin i Bursa'dır Diğer önemli yerleşim merkezleri Balıkesir,
Çanakkale, Yalova, Bilecik Bandırma,
Gemlik, Erdek ve İnegöl'dür.
Hayvancılık
Bölümde daha çok küçükbaş
hayvancılık ile Bursa ve Bilecik çevresinde ipekböcekçiliği yapılmaktadır.
Madenler
Bölüm yeraltı kaynakları
bakımından oldukça zengindir. Önemli madenleri; Çanakkale'de linyit, Bursa'da
volfram ve krom, Balıkesir'de bor minerali, Bilecik ve
Marmara Adası dolaylarında mermer çıkarılır.
Endüstri
Yurdumuzun sanayi bakımından
en çok gelişen bölümlerinden biridir. Bölümün önemli sanayi merkezleri Bursa
ve Balıkesir'dir.
Bursa'da otomotiv sanayi, pamuklu,
ipekli ve yünlü dokuma, Balıkesir'de kağıt fabrikası
Çanakkale ve Gelibolu'da konserve fabrikaları,
seramik ve çimento fabrikaları,
Bilecik'te seramik,
İnegöl'de mobilyasanayi,
Susurluk'ta şeker fabrikası,
Bandırma 'da sülfirik asit,
boraks ve gübre fabrikaları
Gemlik'te suni ipek, konserve
fabrikaları bulunur. Bu endüstri kuruluşları yanında pek çok irili ufaklı
tesis ve fabrika yer almaktadır.
4. ÇATALCA- KOCAELİ BÖLÜMÜ
Bu bölüm Karadeniz ile Marmara
denizi arasında uzanan ve Trakya'da kalan Çatalca Yarımadası ile Anadolu'da
kalan Kocaeli Yarımadalarımdan
oluşur. Her iki yarımadayı İstanbul Boğazı birbirinden ayırır. Bölüm tek tek
tepelikterin bulunduğu ortalama yükseltinin 150-200 m dolaylarında olduğu
düzleşmiş, dalgalı bir sahadan oluşur.
Bölümün Karadeniz kıyılarında
Karadeniz iklimi diğer yerlerinde bozulmuş Akdeniz iklimi görülür. Enlem
farkından dolayı
Akdeniz iklimi buralarda değişmiş, kışlar daha sert ve donlu, yazlar daha
yağışlı bir özelliktedir.
Bölümün Karadeniz'e yakın
bölümlerinde ormanlık, diğer kesimlerinde çalılık, meşelik ve maki bitki
topluluğuyer alır.
Bölümün önemli akarsuyu,
Kocaeli Yarımadasının doğusundaki Sakarya ırmağının aşağı çığırıdır.
Önemli göller; Çatalca Yarımadasındaki
Durugöl ile Kocaeli Yarımadası'nda Sapanca Gölü'dür.
Nüfuslanma kuzey ve güneye göre
farklılık gösterir. Kuzeyde Karadeniz kıyılarına yakın yerlerde seyrektir. Oysa
güneyde Marmara'nın
kıyılarında (İstanbul, İzmit) yoğunluk oldukça fazladır. Bu iki kent ve
ortasında kalan yerlerde Türkiye nüfusunun yaklaşık % 20'si yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu bu denli fazla
olmasının nedeni endüstrinin Fazla gelişmiş
olmasıdır. Bölümde istihdam alanları fazla olduğundan dışarıdan sürekli göç
alan bir yer durumundadır.
Bölümde İstanbul dışında İzmit
ve Adapazarı önemli yerleşimlerdir.
Tarım
Bölümün en önemli tarım
alanları Çatalca Platosu ile
Adapazarı Ovası'dır. Çatalca Platosu'nda tahıl, şeker pancarı, ayçiçeği, üzüm, mısır ve sebze tarımı yapılır.
Adapazarı Ovası üzerinde
tütün, tahıl şeker pancarı, ayçiçeği, mısır ve patates yetiştirilir.
Yalova'da sera çiçekçiliği
yapılır.
Hayvancılık
Silivri ve Çatalca çevresinde
küçükbaş hayvancılık, İstanbul ve çevresinde kümes hayvancılığı, arıcılık,
besicilik ve mandıracılık yapılır.
Madenleri
Bölümün en önemli yer altı zenginliği
İstanbul yakınlarında çıkartılan linyittir. Çatalca ve çevresinde grafit Sakarya-Çamdağı'nda
demir yatakları yer alır.
Endüstri
Çatalca-Kocaeli Bölümü
yurdumuzun sanayi bakımından en gelişen bölümüdür. İstanbul ve İzmit arasında
kesintisiz sanayi tesisleri bulunur.
Üretilen sanayi ürünlerinin pek çoğu bu bölümde yer alır.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Marmara Bölgesi kapladığı
alan bakımından Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nden sonra en küçük ikinci
bölgemizdir. Buna rağmen ülke
nüfusunun büyük bölümünü barındırır.
Türkiye'nin endüstri gelirinin % 33'ünü, ulaşım ve
ticaret gelirinin % 25'ini, Endüstri ürünlerinin % 35'ini, tarım gelirlerinin % 10'unu, turizm gelirlerinin
%48'ini, elektrik tüketiminin %35'den fazlasını bu bölge gerçekleştirir.
Tarım ürünlerinin Türkiye üretimindeki payları
Bölgede mandıracılık oldukça
yaygındır. İpekböcekçiliğinin tamamına yakını Bursa Balıkesir çevresinde
yapılır. Türkiye ipek
üretiminin 3/4'ünü bu bölge yapar. Bölgede birim başına elde edilen tarım ürünü
fazla olmasına rağmen bölge nüfusunun fazla olmasından, ihtiyaca yetmemektedir.
Bu bölgeye diğer bölgelerden pek çok tarım ürünü getirilmektedir.
Boryataklan, volfram,
doğalgaz, demir, linyit gibi pek çok yeraltı zenginliğine sahiptir.
Bölgenin Türkiye ekonomisinde
en önemli katkısı sanayi ve ticaret alanındadır. Bursa, Balıkesir, İstanbul,
İzmit, Adapazarı, Edirne gibi şehirler sanayi bakımından oldukça gelişmiştir.
Ülke nüfusunun sanayi sektöründe istihdam edilen nüfusun yarısı bu bölgededir. Bölgede hemen her sanayi kolu
bulunmaktadır.
Başlıcaları; gıda,
otomotiv, petrokimya, gemi ve vagon imalatı, dokuma, konfeksiyon, elektrik,
elektronik eşya, konserve üretimidir.
D. BÖLGENİN TÜRKİYE
TURİZMİNDEKİ YERİ
Marmara Bölgesi doğal ve
tarihi zenginlikleri bakımından ülkemizin önde gelen turizm değerlerine
sahiptir.
İstanbul, Edirne, Bursa
şehirlerindeki tarihi yapılar
Ereğli, Şarköy, Erdek,
Bandırma, Yalova, Gemlik, Silivri'de deniz turizmi
Bursa Uludağ'da kış sporları
merkezi
Bursa,
İnegöl Yalova, Gönen ve Çanakkale'de kaplıcalar -Yedi Göllerve çevresindeki doğa turizmi
Edirne'de yapılan Kırkpınar
yağlı güreşleri bölgenin önemli turizm değerleridir.
EGE BÖLGESİ
A. BÖLGENİN COĞRAFİ
ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi adını komşu
bulunduğu Ege Denizi'nden almıştır. Bölge; güneyden Akdeniz, kuzeyden Marmara,
doğu ucunda İç
Anadolu Bölgeleri ile çevrilidir. Batısında Ege Denizi yer alır. Bölge Türkiye
yüzölçümünün yaklaşık olarak
% 10'unu kaplar. Bu yönüyle bölgelerimiz arasında en küçük üçüncü
bölgedir.
Ege Bölgesi'nde dağlar
doğu-batı uzanışlı ve denize diktir.
Dağlar denize dik
uzandığından deniz etkisi iç kesimlere kadar ulaşır.
Bölge IV. Jeolojik
Zaman'da kırılmalar sonucu oluştuğundan dağlar birer horst, çukurlar birer
graben özelliği gösterir.
Çökme
sonucu Gediz, Bakırçay, Büyük ve Küçük Menderes graben ovaları oluşmuştur.
Bölgenin kıyı kesimleri
Akdeniz iklimi, iç kesimleri karasal iklim özellikleri gösterir.
Bölgede güneyden kuzeye
gidildikçe enlemin etkisiyle, batıdan doğuya gidildikçe yükseltinin etkisiyle
sıcaklık düşer.
Bölgenin
akarsuları Gediz, Bakırçay, Büyük ve Küçük Menderes nehirleridir. Önemli
gölleri Bafa ve Marmara'dır.
Bölgede kent nüfusu % 54, kır
nüfusu %46'dır. Nüfus kıyı kesiminde yoğundur.
Bölgede tarım çeşitliliği
fazladır. Sanayi, petrol arıtma, otomotiv, elektronik, dokuma ve gıda sanayisinden
oluşur.
Kara, deniz, demir ve
havayolu ulaşımı gelişmiştir.
Bölge
Asıl Ege ve İç Batı Anadolu diye iki bölümden oluşur.
B. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
1. EGE BÖLÜMÜ
Bölüm, bölgenin batısında
deniz kıyısından, İç Batı Anadolu eşiğine kadar olan alanı içine alır. Üçüncü
Jeolojik Zaman'da meydana
gelen Alp orojenezi ile kırılan alanlardaki dağ ve çöküntü hendekleri bölümün
doğal koşullarının oluşumunu belirlemiştir.
Yükseltileri 1000-1500 m dolaylarından olan
dağların başlıcaları; Kaz Dağı, Madra, Yunt Dağları, Boz Dağlar, Aydın Dağları ve Menteşe Dağlarıdır. Bölümün
çöküntü alanları üzerinde oluşan ovalar ise Gediz, Bakırçay, Küçük Menderes ve
Büyük Menderes'dir.
Başlıca körfezleri ise Edremit,
Çandarlı, İzmir, Kuşadası, Güllük ve Gökova'dır. Körfezleri
birbirinden ayıran başlıca yarımadalar
ise Karaburun, Datça ve Bodrum'dur.
Bölümde etkili olan iklim tipi
Akdeniz iklimidir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Menteşe
Yöresi'nde yıllık yağış miktarı daha fazladır.
Bölümün önemli yerleşim
birimleri; Salihli, Alaşehir, Tire, Edremit, Bergama, İzmir, Menemen,
Manisa, Turgutlu, Akhisar,
Ödemiş, Söke,Aydın, Nazilli, Denizli, Muğla, Milas, ve Çine'dir.
Tarım Ürünleri
Edremit ve Ayvalık'ta zeytin,
Bakırçay Ovası'nda tütün, Gediz Ovası'nda üzüm, tütün, pamuk, Menderes
Ovaları'nda incir, pamuk,
narenciyedir.
Menteşe Yöresi'nde çeşitli sebze,
meyve, yerfıstığı ve narenciye yetiştirilir. Bunlar dışında çeltik,
susam, baklagil, mısır, soya
fasulyesi, buğday ve patetes yetiştirilir.
Hayvancılık
Menteşe yöresinde küçükbaş
hayvancılık, Muğla'da arıcılık, kıyılarda balıkçılık yapılır.
Madenler
İzmir, Aydın ve Muğla'da zımpara
taşı
İzmir'de civa
Eymir'de demir
Menteşe Yöresi'nde krom
Soma'da linyit
Yatağan'da linyit
Çamaltı tuzlalarında tuz
Denizli Sarayköy'de sıcak su buharı
ile çalışan santral
Endüstri
İzmir, Denizli, Aydın ve
Manisa çevresinde; gıda, otomotiv, petrol arıtma, elektronik endüstrisi
kurulmuştur.
2. İÇ BATİ ANADOLU BÖLÜMÜ
Ege Bölgesi'nin doğusunda yer
alır. Ortalama yükseltisi fazladır. Arazi plato sahası görünümündedir. Başlıca
dağlan kuzeyde; Alaçam,
Simav, Eğrigöz, Şaphane ve Murat Dağiarı'dır. Güneyde ise Honaz,
Akdağ ve Sandıklı Dağlarıdır. Doğuda,
Emirdağ yer alır.
En önemli ovaları ise Çivril, Banaz
ve Örencektir.
İç Batı Anadolu eşiğinin
başladığı yerden itibaren doğuya doğru gidildikçe ortalama yükselti artar.
Bunun sonucunda Asıl Ege
Bölümü dışında kalan yerlerde iklim karasallasın Yazlar Kıyı Ege'ye göre serin,
kışlar soğuk ve yağışlı geçer.
İç Batı Anadolu Bölümü'nde
nüfus yoğunluğu Asıl Ege'ye oranla düşüktür. Bu bölüm bölge nüfusunun % 35 'ini
barındırır. Bölümde
kırsal nüfus daha fazladır. Tarım ve sanayi gelişmediğinden bölüm dışarıya göç
verir. Bölümün başlıca kentleri; Kütahya, Afyon ve Uşak'tır. Madencilik sayesinde
gelişen diğer yerleşim birimleri Tavşanlı ve Tunçbilek'tir.
Tarım Ürünleri
İklim
koşullarının elverişsizliği ve tarım topraklarının sınırlı olması, tarım
ürünlerinin çeşitliliğini önlemiştir. Başlıca ürünler; tahıl, şeker pancarı, haşhaş, üzüm ve çeşitli
meyvelerdir.
Hayvancılık
Bölümde
tarım ve sanayinin sınırlı olması hayvancılığı yaygınlaştırmıştır. Özellikle
Afyon ve çevresinde küçükbaş hayvancılık ve mandıracılık yaygın olarak yapılmaktadır.
Kıl keçisi ve tiftik yetiştiriciliği, bölümün en yaygın hayvancılık faaliyetlerdir.
Madenleri
İç Batı Anadolu Bölümü'nün en
önemli yer altı zenginliğini linyit oluşturur. Madenlerin çıkarıldığı yerler.
Linyit: Taşvanlı, Tunçbilek ve
Seyitömer'de
Mermer: Afyon ve çevresinde
Krom: Kütahya ve çevresinde
Bor mineralleri: Emet ve Sındırgı'da
Manganez: Kütahya ve çevresinde
Amyant: Kütahya ve çevresinde
Gediz Nehri üzerinde, Demir
Köprü, Büyük Menderes üzerinde, Adıgüzel ve Kemer Barajları, Seyit Ömer ve
Tunçbilek'te termik santralleri yer
alır.
Endüstri
Halı kilim dokumacılığı: Uşak, Demirci, Kula, Gördes
ve Simav çevresinde
Şeker fabrikası: Uşak, Afyon ve Kütahya'da
Azot ve porselen: Kütahya'da
Dokuma: Gediz ve Uşak'daki önemli
endüstri kuruluşlarıdır.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE
EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Ege Bölgesi gelişmişlik ve
ülke ekonomisine sağladığı katkı bakımından Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci
sırada gelir. Bölgenin özellikle çöküntü hendekleri üzerinde yer alan delta
ovaları, tarım açısından oldukça çeşitli ve bol ürün veren yerler durumundadır. Bölgede; incir,
haşhaş, zeytin, tütün, pamuk, üzüm üretimi ülke ihtiyacının büyük bölümünü
karşılar ve bir miktarı
ihraç edilir. Bunlar dışında meyan kökü, şerbetçi otu, anason, susam,
turunçgiller, şeftali, çam fıstığı bölgede yetiştirilen ve ihraç edilen ürünlerdir.
Bölge hayvancılık ve hayvan ürünleri
bakımından önemli bir yere sahiptir.
Başlıcaları; el, süt
ürünleri, tavuk eti. yumurta, bal ve balıkçılıktır.
Bölge endüstri bakımından
gelişmiştir. Petrol arıtma, otomotiv, demirçelik, elektronik, dokuma, gıda,
çimento ve mermer işletmeleri
başlıca sanayi kuruluşlarıdır. Yer altı kaynakları olarak kaliteli linyitin %
90'ını, kromun % 35'ini, tuz üretiminin %
50'den fazlası bu bölümde elde edilir.
D. BÖLGENİN TÜRKİYE
TURİZMİNDEKİ YERİ
Ege Bölgesi, deniz, antik
kentler, doğal yat limanları, modern turistik tesisleri ve doğa güzellikleriyle
önemli turizm merkezlerine sahiptir.
Başlıca turizm merkezleri; Bodrum,
Marmaris, Çeşme, Kuşadası, Akçay, Edremit, Foça, Didim, Dikili ve Ayvalık'tır.
Efes, Bergama, Milet ve
Halikarnas antik
kentleri ile Meryem Ana Ziyaretgahı önemli
turizm merkezleridir. Bölgedeki Pamukkale Travertenleri, Denizli, Çeşme, Kütahya, Afyon ve
Sandıklı Kaplıcaları ile Spil Dağı Milli Parkı önemli turizm değerleridir.
AKDENİZ BÖLGESİ
A.BÖLGENİN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
-Akdeniz Bölgesi yurdumuzun
güneyinde adını aldığı denize paralel olarak uzanır. Bölge doğusunda Güneydoğu
Anadolu, kuzeydoğusunda Doğu Anadolu, kuzeyinde; İç Anadolu, batısında; Ege
Bölgesi'yle komşudur. Türkiye topraklarının % 15'ini kaplar.
- Bölgede dağlar denize paralel
uzanır. Bu nedenle deniz etkisi iç kesimlere fazla ulaşamaz.
- Bölgede Teke ve Taşeli
Platoları, Antalya, Mersin ve İskenderun körfezleri yer alır.
- Bölgenin tek doğal limanı
İskenderun'dadır
-Kıyı
kesimlerde Akdeniz iklimi hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağmur yağışlıdır. İç
kesimlerde kışlar soğuk ve kar
yağışlı, yazlar serin ve kısadır.
- Önemli akarsuları; Aksu,
Manavgat, Dalaman, Göksu, Ceyhan, Seyhan ve Asi'dir.
- Kıyı kesimlerinde maki, iç
kesimlerde bozkır ve dağların yüksek kesimlerde orman bitki örtüsü
hakimdir.
- Türkiye nüfusunun % I3'ü burada
yaşar. Nüfus, kıyı ovaları, sanayi bölgeleri ile körfezler çevresinde
yoğunlaşmıştır. Seyrek nüfuslu yerleri Teke Yarımadası, Taşeli Platosu
ve Toros Dağları çevresindedir.
- Ekonomi; kıyı kesimlerinde
turizm ve tarım, yüksek kesimlerde hayvancılık, madencilik, sanayi, arıcılık
faaliyetlerinden oluşur.
- Seracılık faaliyeti en fazla
olan bölgemizdir.
B. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
1.ADANA BÖLÜMÜ
1.ADANA BÖLÜMÜ
Adana Bölümü; Manavgat
Çayı'nın doğusunda kalan bölümü oluşturur. Kuzeyinde İç Anadolu, kuzeydoğusunda
Doğu Anadolu, doğusunda ise Güneydoğu
Anadolu Bölgesi yer alır.
Bölümün batısında karstik
arazi özelliğini gösteren Taşeli platosu üzerinde Geyik Dağları bulunur.
Bölümün kuzey ve doğusunda
yer alan Orta Toroslar üzerinde Bolkar, Aladağlar, Tahtalı, Binboğa Dağları
bulunur. En doğu ucunda İskenderun körfezi'nin
kuzeyinde Amanos dağları yer alır.
Bölümde batı-doğu uzanışlı
bir yapı gösteren Orta Toroslar kıyı
ile iç bölgelerin kuzey-güney
yönlü ulaşımını engellemektedir. Ulaşım
ancak çeşitli geçitler aracılığıyla sağlanmaktadır. Başlıca geçitler şunlardır:
Seltavul
Geçidi; Taşeli Platosu'nu İç Anadolu'ya
GülekGeçidi;Çukurova'yı
İçAnadolu'ya
Belen Geçidi; Çukurova'yı
Hatay ve Suriye'ye bağlar.
Bölümün kıyı kesimleri önemli
ovalara sahiptir.
Başlıcaları; Çukurova, Silifke, Amik, İslahiye ve iç kesimlerde ise Kahramanmaraş Ovalan'dır.
Bölümün büyük kesiminde
Akdeniz iklimi görülür. İç kesimlerde dar bir alanda karasal iklim etkili
olur.
Bölüm akarsular bakımından
oldukça zengindir. Toros Dağlarından kaynağını alan Göksu, Seyhan ve Ceyhan
akarsuları ile Suriye'den yurdumuz sınırlarına girerek Hatay
yakınlarında Akdeniz'e dökülen Asi Nehri'dir.
Bölümde nüfus yoğunluğu
Çukurova ve Amik ovalarında fazladır. Seyrek nüfuslu yerleri ise Taşeli Platosu
ve dağlık alanlardır. Hasat zamanlarında buradaki verimli ovalarda çalışmak
üzere diğer bölgelerde mevsimlik işçi göçü olur. Bu zamanlarda bölüm nüfusu daha da artar.
Bölümün en büyük yerleşim
merkezi Adana'dır. Adana şehri; sanayi, tarım, ticaret, turizm, ulaşım gibi
ekonomik faaliyetler konusunda oldukça
gelişmiştir.
Diğer
önemli şehirler; Mersin,
Kahramanmaraş, Antakya, Kilis, Osmaniye, Tarsus, İskenderun, Ceyhan, Kadirli,
kazan. Silifke, Anamur ve Alanya'dır.
Tarım ürünleri
Adana Bölümü'nde halkın en
önemli geçim kaynağı tarımdır. İklimin elverişli olması ve sulama olanakları
sayesinde Çukurova'da yer alan tarım
alanlarında yılda iki, hatta üç kez ürün alınabilmektedir.
Başlıca tarım ürünleri; Turunçgil, pamuk, susam, yerfıstığı, muz, pirinç
ve soya fasulyesidir. Hatay ve çevresinde incir,üzüm,zeytin ve tütün
yetiştirilir. Bölümde özellikle delta ovaları üzerinde seracılık yapılmaktadır.
Hayvancılık
Adana Bölümü'nde hayvancılık
yüksek kesimlerde yaygındır. Buralarda daha çok yaylacılık şeklinde göçebe
hayvancılık faaliyeti yürütülür. En çok kıl keçisi ve koyun yetiştirilir. Hatay
ve çevresinde kümes hayvancılığı ve arıcılık yoğundur.
Madenleri
Krom : Pozantı ve çevresi
kurşun : Bolkar Dağları
Çinko : Bolkar Dağları
Demir : Kahramanmaraş ve çevresi
Linyit: Kozan,
Karaisalı'da çıkarılan madendir.
Bölümde Seyhan, Aslantaş, Menzelet hidroelektrik
santralleri bulunur.
Endüstri
Adana Bölümli'nde endüstri daha çok tarıma bağlı
gelişmiştir.
Başlıcaları;
Mersin'de: Petro-kimya Endüstrisi, Ataş Petrol Arıtma Rafinerisi, dokuma
fabrikaları, çimento fabrikaları,
Adana'da: Sigara,
bitkisel yağ fabrikaları, çırçır ateh/eleri, iplik
ve dokuma fabrikaları
İskenderun'da: Demir-çelik, gübre, cam ve çimento fabrikaları
Antakya'da: Sabun, dokuma, bitkisel yağ fabrikaları
Taşucu'nda: Kağıt fabrikası bulunmaktadır.
Mersin Limanı bölgenin ihracat ve ithalat
noktasıdır. Mersin' in serbest bölge olması da ticareti geliştirmiştir.
2. ANTALYA BÖLÜMÜ
Akdeniz Bölgesi'nin Manavgat Çayı'nın batısında kalan bölümüdür.
Antalya Bölümü, Adana Bölümü'ne oranla oldukça
engebeli bir yapıya sahiptir. Bölümün kuzeyinde Sultan, Anamas, Barla, Honaz
Dağları yer alır. Bu dağlar arasında oluşan göller nedeniyle burası Göller
Yöresi adını almıştır. Bölümün batısında yer alan Teke Yöresinde dağlar denize
dik uzanış gösterir. Yöredeki önemli dağlar; Çicekbaba, Akdağ,
Beydağlan'dır.
Dağlar arasında oluşmuş karstik çukurların
alüvyonlarla dolması sonucunda Elmalı, Gökhisar ve Acıpayam Ovalan
oluşmuştur. Deniz kıyısındaki tek önemli düzlük Antalya Ovası'dır.
Bölümün iklimi değişkenlik gösterir. Kıyı kesiminde
Akdeniz iklimi, Göller Yöresi ve Teke Platosu'nda karasal iklim özellikleri
görülür.
Antalya
Bölümü su potansiyeli bakımından zengindir. Toroslardan kaynağını alarak
Akdeniz'e dökülen Aksu, Manavgat ve Köprüçayı ile Göller Yöresi'nde Beyşehir,
Eğirdir, Burdur ve Acıgöl gölleri yer alır. Bu göllerin gideğenleri
olduğundan fazla sularını dışarı akıtırlar.
Antalya Bölümü'nün
kesimlerinde maki bitki topluluğu, dağların yüksek kesimlerinde orman yer alır.
Dağların kuzey yamaçları ile bölgenin
iç kesimlerinde bozkır bitki örtüsü hakimdir.
Antalya Bölümü'nün nüfusu
Adana Bölümü'nden hem az hem de yoğunluğu düşüktür. Bölümde nüfus ova kenarları
ile Antalya
Körfezi çevresinde yoğundur. Yaz mevsiminde bölüm, mevsimlik işçi ve turizm
kaynaklı göçler almaktadır.
Antalya Bölümü'ndeki
yerleşmeler kıyıda; Antalya, Fethiye, Kaş, Alanya, Finike ve Manavgat gibi
merkezlerdir. İç kesimlerde ise Burdur,
İsparta, Seydişehir, Eğirdir ve Beyşehir'dir.
Tarım
Ürünleri /
Bölümde tarım en temel geçim
kaynakları arasındadır. Pamuk, turunçgiller, susam, muz, çeşitli sebze
ve meyvelerle turfanda
tarımı yapılmaktadır. İç kesimlerde ise tahıllar, gül, haşhaş, şeker
pancarı, anason tarımı yapılmaktadır.
Hayvancılık
Bölümün dağlık kesimlerinde
başta kıl keçisi olmak üzere küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Arıcılık diğer
bir faaliyettir.
Madenleri
Krom: Fethiye'de
Kükürt: Keçiborlu'da
Alüminyum: Seydişehir ve Akseki'de
çıkarılan madenlerdir.
Endüstri
Antalya Bölümü'nde Adana
Bölümü'nde olduğu gibi endüstri tarım ürünleri işlenmesine dayanır. Önemli
kuruluşları;
Antalya'da: Bitkisel yağ, dokuma besin,
ferokrom tesisi,
Dalaman'da: Kağıt fabrikası
Burdur'da: Şeker fabrikası ve halıcılık
İsparta'da: Gülyağı ve halıcılık
Seydişehir'de: Aliminyum tesisleri de Önemli endüstri
kuruluşlarıdır.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Akdeniz Bölgesi'nde tarım
alanları dar olmasına rağmen iklim koşullarının elverişli olması ve sulama suyunun bol olması nedeniyle tarımsal ürünlerin
üretiminde önemli bir paya sahiptir. Özellikle kış mevsiminde bölgede yapılan
turfanda ve seracılık faaliyeti,
ülkemizin sebze ihtiyacının büyük bir
bölümünü karşılamaktadır.
Bölge özellikle soya,
pamuk, yerfıstığı, muz gibi ürünlerin büyük bölümünü üretmektedir.
Bunlar dışında haşhaşın %
10'unu buğdayın % 11 'ini, deniz ürünlerinin %3'ünö bu bölge karşılar.
Sanayi açısından da bölgenin demir-çelik,
petrol arıtma, ferokom, alüminyum, kükürt, sıvı yağ gibi ürünlerin
üretiminin ülkeekonomisine önemli
birkatkısı vardır.
4. BÖLGENİN TÜRKİYE
TURİZMİNDEKİ YERİ
Akdeniz Bölgesi turizm
değerleri açısından özellikle doğa turizminde gelişmiştir. Yaz mevsiminin uzun
olması bölgede deniz turizminin bir
sektör haline gelmesine yol açmıştır.
Bölgedeki karstik akarsular, Manavgat
ve Düden Şelaleleri, Cennet ve Cehennem Obrukları, Yedi Uyurlar, Karaiıı, İnsuyu, Damlataş Mağaraları bölge turizmi açısından önemli değere sahiptir.
Side, Pergi, Aspendos gibi tarihi antik kentler ve Alanya
Kalesi tarihi turizmi canlandırmıştır.
Bunlar dışında doğa turizmini
canlandıran Beydağları Sahil Milli Parkı, Güllük Dağı (Termossos), Kovada Gölü,
Karatepe veAslantaş Milli Parkları
birer turizm merkezi durumundadır.
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
A. BÖLGENİN COĞRAFİ
ÖZELLİKLERİ
İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi dışındaki tüm bölgelerle sınır komşusudur. Bölge Doğu
Anadolu'dan sonra ikinci büyük
bölgemizdir. Türkiye yüzölçümünün % 19'unu kaplar.
-Geniş plato veyüksek ovalardan oluşur.
-Bölgenin yükseltisi batıdan doğuya doğru artar.
-Bölgenin yükseltisi batıdan doğuya doğru artar.
-Bölgenin etrafı yüksek dağlarla çevrili olduğundan buradaki mevcut
akarsular denize ulaşamaz ve geniş kapalı havzalar oluşturur. Konya-Karapınar,
Akşehir, Eber, Ereğli ve Tuz Gölü önemli havzalarıdır.
-Bölgede kuzeydoğu, güneybatı uzanışlı volkanik dağlar yer alır.
Başlıcaları; Hasandağı, Karadağ, Karacadağ, Eelendiz ve Erciyes'tir.
Bölgede yazlar sıcak ve
kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçen karasal iklim görülür.
Bölgenin kenarlarında yıllık 400 mm yağış düşerken
Konya-Karapınar çevresinde bu oran 300 mm dolaylarındadır.
Bölgede
yağış miktarı az olduğundan önemli akarsular oluşmamıştır. Bölge dışında
kaynağını alan Kızılırmak, Yeşilırmak ve
Sakarya Nehirleri tarım açısından öneme sahiptir.
- Bölge bitki örtüsü bozkırdır.
- Marmara Bölgesi'nden sonra en
kalabalık nüfusu sahiptir. Nüfus yoğunluğu km ye 72 kişi kadardır.
- Bölge nüfusunun %62'si şehir,
%38'i kırsalda yaşar.
- Kırsal yerleşmeler toplu
yerleşme özelliği gösterir.
- Bölgenin ekonomisinde tarım
ve küçükbaş hayvancılık önemli yer tutar.
-Yeraltı kaynakları bakımından
fakirdir. Sivas, Kayseri, Ankara, Eskişehir'de sanayi gelişmiştir.
B. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
1. KONYA BÖLÜMÜ
İç Anadolu Bölgesi'nin güney
ve güneybatısını kaplayan bölümdür. Bölümde yükseknğriOOD m'nin üzerinde geniş düzlükleryeralır. Başlıcaları Obruk, Cihanbeyli Platoları
ile Konya Ovası'dır. s'
Bölümde; Karacadağ, Karadağ
volkan dağları ile Sultan Dağları yer alıpr
Bölümde karasal iklim
özellikleri hakimdir. Yıllık yağış 300 mm dolaylarındadır. Bölümün güneyi Tuz Gölü
çevresine oranla daha fazla yağış alır. Konya Ovası bir kapalı havza
özelliğindedir.
Bölge ikliminin karasal olması nedeniyle akarsular kısa
ve cılızdır. Bölümde Beyşehir ve Sığla Gölleri'nin suyunu boşaltan Çarşamba suyu
Konya kapalı havzasına dökülür.
Bölümde Tuz Gölü, Akşehir,
Eber ve Çavuşlu Gölleri yer alır. Tuz Gölü'nün derinliği 2 m 'yi geçmez. Yazın buharlaşmanın etkisiyle sular çekilir ve göl
kenarlarında kalın tuz tabakaları oluşur.
Bölümün doğal bitki örtüsü
bozkırdır. Torosların eteklerine doğru meşelikler ve karaçam ormanları başlar.
Konya Bölümü İç Anadolu
Bölgesi'nin en tenha nüfuslu yeridir. Nüfusun büyük bölümü, yağışların kısmen
arttığı Toros Dağları'nın
kuzey eteklerindedir. Bölümdeki en önemli yerleşme merkezi Konya'dır. Bu merkez
dışında Karaman, Aksaray, Ereğli,
Akşehir, Cihanbeyli, Çumra ve Ilgın'dır.
Tarım ürünleri
Bölümde iklimin karasal oluşu
tarım ürünlerinde çeşitliliği azaltmıştır. Ekilen tarım ürünlerinin de verimi
oldukça düşüktür. En
önemli tarım alanı Konya Ovası'dır Burada buğday, sebze, meyve tarımı
ve bağcılık faaliyeti yürütülür.
Hayvancılık
Tarım, sanayi ve ticaretin
fazla yaygın olmamasından dolayı mera hayvancılığı gelişmemiştir. Koyun, kıl
keçisi ve tiftik keçisi beslenir.
Madenleri
Konya Sarayönü'nde civa, Tuz
Gölü'nde tuz çıkartılır.
Endüstri
Konya, Karaman, Ereğli'de çimento
ve dokuma fabrikaları, Konya Ilgın'da şeker fabrikası, Konya'da
gıda ve tarım aletleri
fabrikası vardır.
Ekonomisi
Konya Bölümü geniş düzlüklere sahip olduğundan
tarım en belirleyici ekonomik faaliyettir. Tarımda makine kullanımı kolaydır.
Bölümün geniş düzlükleri üzerinde ve güneydoğu
kesimlerinde küçükbaş hayvancılık faaliyeti yürütülür.
2. YUKARI
SAKARYA BÖLÜMÜ
Bu bölüm, bölgenin kuzeybatısını, Sakarya İrmağı'nın yukarı bölümünü kaplar.
Bölüm bölgenin diğer bölümlerine oranla daha
engebeli bir yapıya sahiptir. Bölümün önemli yükseltileri, Sündiken. Ayaş,
Elmadağ, İdris Dağı ve Sivrihisar Dağları'dır. Bu dağların ortalama yükseltisi 2000 m 'nin altındadır.
Dağlar arasında Ankara, Eskişehir, Çubuk ve Akıncı
Ovaları ile Haymana Platosu yer
alır.
Bölümün yağış ortalaması Konya Bölümü'ne oranla
daha fazladır. Yağış güneyden kuzeye çıkıldıkça artar. En fazla yağış ilkbahar
mevsiminde düşer.
Bölümün en önemli akarsuyu Sakarya Irmağı'dır Bunun
dışında Porsuk Çayı, Ankara Çayı yer alır. Önemli gölleri ise Mogan ve
EynıirGölleri'dir. Bölümün bitki örtüsü bozkırdır.
Bölümün batıdan doğuya uzanan yolların üzerindedir.
Bu durum sanayi, ticaret ve ulaşımı olumlu etkilemiştir. Bölgenin en sık
nüfuslu bölümüdür. Nüfusun büyük bölümü şehirlerde yaşamaktadır. Nüfus
yoğunluğunu başkentin burada olması da etkilemiştir.
Bölümün en önemli şehirleri, Ankara ve Eskişehir'dir.
Bunlar dışında Polatlı, Sivrihisar, Haymana ve Çubuk'tur.
Tarım Ürünleri
Bölümde tarım önemli bir geçim kaynağıdır. İç
ovalar ile Haymana Platosu'ndan yoğun olarak tahıl tarımı yapılır. Sulanabilen
yerlerle özellikle Sakarya Nehri boylarında şeker pancarı, sebze ve meyve
tarımı yapılır.
Hayvancılık
Küçükbaş hayvancılık faaliyeti yaygındır. Özellikle
tiftik keçisi beslenir. Son yıllarda kümes hayvancılığı bir sektör
halinde gelişmiştir.
Madenleri
Bölümde; linyit, bor mineralleri, lületaşı,
tabii soda, krom ve amyant çıkar.
Endüstri
Yukarı Sakarya Bölümü'nde endüstri gelişmiştir.
Ankara ve Eskişehir bölümün en önemli endüstri merkezleridir.
Ankara'da; Şeker, çimento, besin, bira ve tarım
aletleri fabrikaları.
Eskişehir'de; Tarım aletleri, uçak, elektrik,
elektronik, lokomotif, şeker, çimento ve besin fabrikaları
bulunmaktadır.
3. ORTA
KIZILIRMAK BÖLÜMÜ
Kızılırmak Nehri'nin bölgede çizdiği yay bu bölüm
içinde kalır. Bölümün kuzeyini geniş platolar oluşturur. Bunlardan Bozok
Platosu en genişidir. Bölümde Hasan Dağı, Menlendiz ve Erciyes sönmüş
volkan dağları yer alır. Bu dağlardan çıkan materyaller çevresindeki
düzlüklerin verimli ovalar olmasına yol açmıştır. Bu şekilde oluşmuş önemli
ovalar; Kayseri, Develi ve Aksaray'dır. Volkanik tüfler üzerinde selinti
sularıyla oluşan peribacaları bölümün Ürgüp, Göreme ve Nevşehir yerleşim
alanlarının etrafında yer alır. Bölümde karasal iklim özellikleri görülür. En yağışlı mevsimi ilkbahardır. Bitki
örtüsü bozkır, dağların yüksek yerlerinde ormandır.
Nütus, bolümün güney kesimlerinde yoğunlaşmıştır.
Bolumun en buyuk kenti Kayseri dır. Diğer yerleşim birimleri; Niğde, Bor,
Nevşehir, Ürgüp, Yozgat, Kırşehir, Çankırı, Avanos ve Kırıkkale'dir.
Tarım
ürünleri
Bölümün ekonomisi büyük oranda tarıma dayanır.
Tahıl, şeker pancarı, ayçiçeği, baklagil, meyve ve üzüm bağları tarımsal
etkinliği oluşturur.
Hayvancılık
Meraların geniş alan
kapladığı bu bölümde küçükbaş hayvancılık ilk sırada yer alır. Özellikle
koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisi beslenir.
Madenleri
Kırşehir- Yozgat'ta: fluorit N
iğde'de: civa ve kobalt Kayseri'de: demir, çinko Çankırı'da: kaya
tuzu, jips Kırşehir'de: mermer madenleri çıkarılır.
Endüstri
Kayseri'de: Şeker, dokuma, çimento, halıcılık, el kombinası
Kırıkkale'de: Orta Anadolu Petrol Rafinerisi, silah, ınakina-kimya endüstrisi
Niğde-Yozgat'ta: Çimento fabrikaları kurulmuştur.
4. YUKARI KIZILIRMAK BÖLÜMÜ
Bölgenin doğusunda, Doğu Anadolu Bölgesi'ne komşu
olan kesimini oluşturur. İç Anadolu'nun en küçük ve engebeli arazisine
sahiptir. Bölüm Kızılırmak kollarınca doğu batı doğrultusunda ikiye
ayrılmıştır. Bu hattın kuzeyinde Akdağlar, Yıldız Dağları; güneyinde, Hınzır,
Tecer Dağları ile Uzunyayla Platosu
yer alır.
Yükselti fazla olduğundan şiddetli karasal iklim özellikleri görülür. Kış mevsimi çok
soğuk ve kar yağışlıdır.
Bölümü en önemli akarsuyu Kızılırmak'tır. Bu ırmak
bölümün doğusunda Kızıldağ'dan kaynağını alır.
Yükseltinin fazla, yüzey şekillerinin engebeli olması,
iklimin sert ve tarım alanlarının dar olması bölümün nüfuslanmasını engellemiştir. Burası bölgenin en tenha nüfuslu
alanını oluşturur.
Şehirler gelişmemiştir.
Bölümün en önemli kenti Sivas'tır. Diğer yerleşme merkezleri Yıldızeli,
Şarkışla, Bünyan ve Gemerek'tir.
Tarım ürünleri
İklimin elverişsizliği, tarım
alanlarının dar olması tarımın gelişmesini engellemiştir.
Sulanabilen alanlarda şeker
pancarı, sebze ve meyve tarımı yapılır. Diğer alanlarda özellikle Uzunyayla
Platosu üzerinde tahıl tarımı
yapılmaktadır.
Hayvancılık
Bölüm ekonomisinde önemli bir
yere sahiptir. Daha çok küçükbaş hayvancılık yaygındır.
Madenler
Bölümde; Demir, linyit,
krom,jips (alçı taşı)yatakları bulunmaktadır.
Endüstri
Endüstri daha çok Sivas ve
çevresinde toplanmıştır. Bunların başlıcaları; gıda, dokuma, çimento, demiryolu
fabrikalarıdır.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
İç Anadolu Bölgesi'nin Türkiye
ekonomisine en önemli katkısı tarım alanındadır. Ancak kuraklık nedeniyle
istenilen oranda verim elde edilememektedir. Bölgedeki buğday üretimi Türkiye
üretiminin % 13'ü kadardır. Buğdayın yanı sıra yeşil mercimek, arpa, patates, şeker pancarı, haşhaş, fasulye,
nohut üretimi yapılır.
Tarımın yanı sıra küçükbaş
hayvancılık önemli bir ekonomik faaliyet durumundadır. Koyunların % 35'i,
tiftik keçisinin %
751 bu bölgede beslenmektedir. Hayvanlardan elde edilen tiftiğin % 70'i, yapağı
üretiminin % 29'unu bu bölge karşılamaktadır.
Bölge endüstri bakımından
oldukça gelişmiştir. Bölge sanayi ürünlerimizin 1/6'sını karşılamaktadır.
D. BÖLGENİN TURİZM DEĞERLERİ
Bölgenin en önemli turizm
merkezi Ürgüp-Göreme çevresinde yer alan Peribacaları'dır. Ayrıca Çorum ili sınırları
içinde Alacahöyük ve Boğazköy'deki
tarihi kentler, Ankara ilindeki Gordion ve Kültepe antik yerleşmeleri, Konya'da
bulunan Mevlana Türbesi önemli tarihi ve turistik yerlerdir.
Bölge doğa güzellikleri
bakımından da turizm değerlerine sahiptir. Başlıcaları; Ankara yakınlarındaki
Eymir ve Mogan Gölleri, Kırşehir'deki
Şeyle Gölü; Kayseri'deki Sultan Sazlığı'dır.
İç Anadolu Bölgesi'nde sağlık
turizmi de gelişmiştir. Bölgede çok sayıda içme ve kaplıca bulunur.
Başlıcaları; Haymana, Kozaklı, Sivas
Balıklı, Çermik kaplıcaları ile Ayaş, Kayseri-Yeşilhisar'da bulunan içmelerdir.
DOĞU
ANADOLU BÖLGESİ
A. BÖLGENİN COĞRAFİ
ÖZELLİKLERİ
Doğu Anadolu Bölgesi; doğuda
Nahçivan, Ermenistan ve Gürcistan, güneydoğuda İrak, güneyinde Güneydoğu
Anadolu, batıda İç Anadolu,
kuzeydoğuda Karadeniz Bölgeleri'y le sınırdır.
Türkiye'nin
yüzölçümü en büyük bölgesidir. Yurdumuz topraklarının % 21 'ini kaplar.
Yeryüzü
şekilleri oldukça engebeli, ortalama yükseltisi fazladır. Yükselti batıdan
doğuyadoğru artar. -Toros
Dağları ile Karadeniz Dağları bu bölgede birbirine yakınlaşır ve doğuya doğru
Uç sıra halinde uzanır.
Bölgede
güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanış gösteren Nemrut, Siiphan, Tendürek, Küçük Ağrı
ve Büyük Ağrı Dağlan yer alır.
Düzlükler fazla yer kaplamaz.
Erzincan Ovası, Erzurum-Kars Platosu, İğdır Ovası önemli düzlükleridir.
Bölgede
kışları oldukça sert ve kar yağışlı, yazları serin ve kısa süren karasal iklim
tipi görülür.
Yağış
miktarı çukur yerlerde 400 mm
yüksek yerlerde 1000 mm
dolaylarındadır.
Akarsu
kaynakları bakımından Türkiye'nin en zengin bölgesidir. Araş, Kura, Murat, Karasu,
Dicle, Fırat önemli akarsulardandır.
Bölge
eğimi fazla olduğundan hidroelektrik üretimine oldukça elverişlidir.
Bölgede;
Hazar, Çıldır, Erçek, Balık, Haçlı, Nazik, Van Gölü ve Nemrut Kraler Gölü gibi
önemli göller yer alır.
Doğal bitki örtüsü bozkır
olmakla birlikte dağların yüksek yerlerinde orman, Erzurum-Kars Yöresi'nde dağ
çayırları görülür.
Türkiye'nin en tenha nüfuslanmış bölgesidir,
Nüfus ova tabanlarında ve
kent merkezlerinde yoğun, dağların yüksek yerleri ile plato sahalarında tenhadır,
Bölgede yerleşme dağınık,
kent nüfusu oranı düşük, kır nüfusu oranı yüksektir.
Bölgenin ekonomisi tahıl
tarımı, şekerpancarı, patates, büyükbaş hayvancılığa dayanır,
Bölge yeraltı kaynakları
bakımından zengin olsa da iklim ve arazi şartların madenlerin işletilmesini
güçleştirmektedir. Önemli madenleri;
demir, bakır, krom, çinko, kurşun, linyittir.
Keban, Karakaya,
hidroelektrik, Afşin - Elbistan Termik Santral i'nde elektrik enerjisi elde
edilir.
B. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ I. YUKARI FIRAT BÖLÜMÜ
Bölgenin batısında yer alan en
büyük bölümdür. Bölüm oldukça engebelidir. Kuzeyinde Mercan Dağlan, güneyinde Güneydoğu Toroslar, batısında Tahtalı Dağlar yer
alır.
Bölümün batısını Tohma Çayı
ile parçalanmış Uzunyayla Platosu oluşturur. Mercan Dağları'nın kuzeyinde Erzincan
ve Tercan Ovaları, güneyinde Malatya,
Elazığ, Elbistan Ovalan yer alır.
Bölümün iklimi diğer
bölümlere oranla daha yumuşaktır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlak soğuk ve kar
yağışlıdır, Yazlar daha uzun, kış
soğukları kısmen azalmıştır. Yağışın büyük bölümü ilkbaharda düşer.
Bölümde Karasu ve Murat ırmakları yer alır, Bu sular
Keban Barajı'nda birleşerek Fırat Nehri'ni oluştururlar.
Bölümün bitki örtüsü
bozkırdır. Dağların, yükseklerinde orman ve ormanın üst sınırında dağ çayırları
yer alır.
Bölümde ova ve düzlükler
kısmen geniş alan kapladığından nüfus yoğunluğu diğer bölümlere oranla daha
fazladır. Bölümün en
önemli merkezi Malatya'dır. Bölümdeki diğer yerleşmeler; Elazığ, Erzincan,
Elbistan, Tunceli, Bingöl ve Bitlis'tir.
Tarım Ürünleri
Tarım önemli geçim kaynağıdır. Yetiştirilen
ürünler; buğday, arpa, tütün, şeker pancarı, meyve ve sebzelerdir. Özellikle
kayısı üretimi Malatya ve çevresinde önemli geçim kaynağıdır. Tarla tarımının
yaygın olmadığı alanlarda hayvancılık yapı lir.
Madenler
Divriği ve çevresinde Demir, Arşin Elbistan
dolaylarında linyit yataklarının ekonomik değeri yüksektir. Bunlar dışında
bakır, krom, kurşun, çinko ve kaya tuzu çıkartılan yer altı kaynaklarıdır.
Endüstri
Bölüm sanayi bakımından fazlaca gelişmemiştir.
Ancak bu haliyle bile bölgenin en
fazla sanayileşmiş bölümüdür. Dokuma, gıda, sigara, çimento, maden işletme
sanayi ve elektrik enerj isi üretimi bakımından elverişlidir.
2. ERZURUM - KARS BÖLÜMÜ
Bölüm yurdumuzun kuzeydoğusunu oluşturur. Dağların
ortalama yükseltisi 3000 m
dolaylarındadır. Önemli dağları; Yalnızçam, Mescit, Kop ve Allahuekber Dağları'dır.
Bölümde ortalama yükseltisi 2000 nı dolaylarında
olan ova ve platolar yer alır. Ardahan, Erzurum-Kars Platoları ile Erzurum,
Kars, Pasinler, Aşkale, Kağızman ve Ardahan Ovaları önemli düzlükleridir.
Bölümde yükseltisi 900 m
dolaylarında olan en düşük rakımlı düzlük İğdır Ovası'dır.
Erzurum-Kars Bölümü yurdumuzun en şiddetli karasal
iklimine sahiptir. Yazlar yağışlı ve serin, kışlar soğuk ve kuraktır. Yıllık
sıcaklık farkları oldukça yüksektir. Yıllık
yağış miktarı 500-600 mm
dolaylarındadır. En yağışlı mevsim yazdır.
Erzurum-Kars
Bölümü'nün İğdır Yöresi iklim
özellikleri bakımından farklılık gösterir.
İklim daha yumuşak ve yazlar kurak geçer. Bu
yönüyle İğdır bir mikroklima iklim alanıdır.
Bölümün önemli akarsuları; Karasu, Kura ve Araş
Irmakları'dır. Karasu, Kaban Barajı'nda Fırat'la birleşir. Kura ve Araş, Hazar
Denizi'ne dökülür. Bölümün kuzeydoğusunda Çıldır Gölü yer alır.
Bölümün doğal bitki örtüsünü uzun boylu dağ çayırları
oluşturur. Yağışların bol düştüğü alanlarda iğne yapraklı ormanlar gelişmiştir.
Bölümde nüfus akarsu vadilerinde toplanmıştır. Nüfus
yoğunluğu oldukça düşüktür. Yerleşmeler daha çok kır yerleşmeleri şeklindedir. Kırsal nüfus, kentsel nüfustan fazladır.
Önemli yerleşmeleri; Erzurum,
Kars, Sarıkamış, Kağızman, İğdır ve Ardahan'dır.
Tarım Ürünleri
Geçim kaynakları içinde;
tarım, hayvancılıktan sonra İkinci sırada gelir. Başlıca ürünleri; buğday,
arpa, çavdar, patates, lahana ve şeker
pancarıdır, İğdır Ovası'nda tahıl, şeker pancarı, meyve ve pamuk tarımı
yapılır.
Hayvancılık
Bölümde hayvancılık temel
geçim kaynağıdır. Özellikle çayırlıkların geniş alan tutması büyükbaş
hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır.
Bozkırların bulunduğu alanlarda küçükbaş hayvancılık ile arıcılık yapılır.
Madenler
Bölüm madenler bakımından
fazla zengin değildir. Oltu taşı, linyit, manganez ve kayatuzu çıkartılan
madenlerdir.
Endüstri
Bölümde endüstri,
hayvancılıktan elde edilen ürünlere dayanır. Kars ve çevresinde süt endüstrisi
Erzurum'da et kombinası ve şeker
fabrikası bulunmaktadır. Bunlar dışında irili
ufaklı yem fabrikaları kurulmuştur.
3. YUKARI MURAT-VAN BÖLÜMÜ
Bölüm Doğu Anadolu
Bölgesi'nin doğu ucunu oluşturur. Van Gölü ve çevresi bölümün içinde kalır.
Bölümün kuzeyinde batıdan
doğuya doğru Bingöl. Karasu-Aras dağları uzanır. Bölümün ortasında
güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanan Murat İrmağı vadisi fay hattını oluşturur. Bu kırıklı hat
üzerinde Nemrut, Süphan, Tendürek, Küçük Ağrı ve Büyük Ağrı volkan dağlan
bulunur. Yukarı Murat Havzası boyunca Muş, Bulanık, Malazgirt, Eleşkirt ve Ağrı
Ovalan yer alır.
Bölümde
genel olarak karasal iklim
koşulları hakimdir. Bölümün kuzey kesimleri yükseltinin etkisiyle şiddetli
karasal iklim koşulları yaşarken, Van Gölü çevresi gölün ılıtıcı etkisiyle
daha yumuşaktır. Bölüm İğdır Ovası'ndan sonra bölgenin en az yağış alan
kesimidir.
Bölümde Murat Nehri'nin yukarı çığırı ile Araş Nehri'nin
yukarı çığırı yer alır. Bölümün güneyinde Van Gölü bulunur.
Bölümün en önemli yerleşim
merkezi Van'dır. Diğer yerieşim birimleri; Ağrı. Malazgirt, Bulanık, Eleşkirt,
Gevaş, Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz'dır.
Tarım
Ürünleri
Bölümde en önemli geçim
kaynağı tarımdır. Ekili,-drkili alanlar yüksekliği fazla olmayan yerlerle, Van
Gölü çevresinde toplanmıştır. Başlıca ürünleri; buğday, arpa, şekerpancarı,
sebze ve meyvelerdir. Van Gölü çevresinde baklagil, Muş Ovası'nda tütün tarımı yapılır.
Hayvancılık
Bölümde koyun, keçi gibi
küçükbaş hayvancılıkyapılır. Hayvancılıklarımın gelişmediği
alanlardadahayoğundur.
Madenler
Van Gölü'nde kısmen soda
çıkartılır. Maden bakımından fakir bir bölümdür.
Endüstri
Muş, Ağrı, Erciş'te şeker
fabrikası hayvancılığa bağlı olarak yem fabrikaları Van'da çimento, iplik
fabrikalarıyla et kombinası bulunmaktadır.
4. HAKKÂRİ BÖLÜMÜ
Yurdumuzun ve bölgenin
güneydoğu bölümünü oluşturur. Doğusunda İran, güneyinde Irak, batısında
Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer alır.
Bölüm yurdumuzun en engebeli
yerlerindendir. Buradaki dağlar Güneydoğu Toroslar'ın devamıdır. Başlıcaları;
Hakkari Dağlan, Buzul (Clio)
Dağları'dır.
Bölümün tek düzlüğü
Yüksekova'dır. Bölümde irili
ufaklı pek çok plato yer alır.
Hakkari Bölümü'nde şiddetli
karasal iklim hakimdir. Yazlar kısa ve
serin, kışlar uzun, soğuk ve kar yağışlıdır. En yağışlı mevsim ilkbahardır.
Bölümde Zap Suyu ve Botan Çay ı'nın kolları yer alır. Bitki örtüsü bozkırdır.
Bölüm nüfus yoğunluğu
bakımından tenhadır. Başlıca yerleşim birimleri; Hakkari, Şırnak, Yüksekova,
Şemdinli ve Çukurca'dır.
Tarım Ürünleri
Toprakların büyük bölümü
tarıma elverişli değildir. Ancak % 5'lik bölümü işletilebilmektedir. Sınırlı ekim alanlarında tahıl ve çeltik tarımı yapılır.
Hayvancılık
Bölümün en önemli geçim
kaynağı hayvancılıktır. Halkın % 70'i hayvancılıkla uğraşır. Özellikle göçebe
şekilde küçükbaş hayvancılık faaliyeti
yürütülür. Ayrıca Şemdinli ve çevresinde arıcılık yapılır.
Madenler
Bölümün en önemli yeraltı
kaynağı Şırnak yakınlarında çıkarılan asfalt ve linyittir.
Endüstri
Ulaşım olanakları ve
hammaddenin yetersizliği nedeniyle bölümde endüstri gelişmemiştir.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ VERİ
Yüzey şekillerinin çok
engebeli oluşu, iklim koşullarının elverişsizliği ve tarım alanlarının sınırlı
olmasından dolayı ekonomi
gelişmemiştir. Ulaşımın çok zor sağlanması endüstri ve ticaretin gelişmesini
sınırlamıştır.
Bölge ekonomisinde tarım,
hayvancılıktan sonra ikinci sırada yer alır. Yetiştirilen ürünler ve bunların
ülke üretimindeki payları aşağıdaki
grafikte verilmiştir.
Hayvancılık bölgede temel geçim kaynağıdır.
Türkiye'deki küçükbaş
hayvanların % 20'si
Büyükbaş hayvanların %25'i bu
bölgede beslenir.
Tatlı su balığı üretiminin
%43'ü.
Et üretiminin %25'i,
Yapağı üretiminin %25'i,
Süt üretiminin % 23'Iük bölümü
bu bölgede gerçekleşir.
Yer altı kaynaklarının ülke
ekonomisine katkısı ise aşağıdaki gibidir: Demirin % 35'i,
Manganezin %35'i
Kromun %33'ü, Bakırın %50'si, Linyitin % 10'u, bu bölgede elde edilir.
Bölgenin endüstrisi fazla gelişmemiştir. Ancak
Karakaya ve Keban barajları ile Afşin Elbistan Termik Santralleri'nde önemli
derecede elektrik enerjisi elde edilmektedir.
D- BÖLGENİN TÜRKİYE TURİZMİNDEKİ YERİ
Doğu Anadolu Bölgesi önemli bir turizm
potansiyeline sahip olmasına rağmen turizm faaliyetleri ulaşımın ve iklimin
elverişsizliği nedeniyle istenilen seyrede değildir. Ağrı Dağı, Van Gölü,
Nazik, Erçek ve Balık Gölleri ile Akdamar Adası tarih ve doğa turizmi
potansiyeline sahiptir.
Kış sporları, Palandöken Dağları üzerinde
gelişmiştir. Son yıllarda özellikle Fırat Nehri ve çeşitli kolları üzerinde
ırmak sporu rafting yapı Irmak tadır.
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
I. BÖLGENİN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Bölge batıda Akdeniz,
kuzeyde Doğu Anadolu Bölgesi, güneyde Suriye ile
sınırdır.
Topraklarımızın sadece %
8'lik bölümünü oluşturur. Bu yönüyle Türkiye'nin en küçük bölgesidir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi
ortalama 800-1000 m
yükseltilerle oldukça sade yüzey şekillerine sahiptir.
Bölgenin en önemli yükseltisi Karacadağ Volkan
kütlesi ile Mardin Eşiği'dir.
Diyarbakır havzası, Şanlıurfa, Gaziantep Platoları ile Altınbaşak, Harran Ceylanpmar Ovalar,
önemli düzlüklerdir.
Bölgede karasal iklim
özellikleri görülür. Yazın güneyinden gelen sıcak çöl rüzgarları yüksek
sıcaklık ve aşırı kuraklığın oluşmasına neden olur.
Bölgenin batısında Akdeniz iklim özellikleri belirginleşir.
Dicle ve Fırat Nehirleri
önemli su kaynaklarıdır.
Doğal bitki örtüsü bozkırdır.
Torosların eteklerinde meşeliklere rastlanır.
Nüfus
yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir. Nüfus akarsu boylarında, yol
kavşaklarında ve petrol bölgelerinde yoğunlaşmıştır.
Bölgenin
ekonomisi yoğun olarak tarıma dayanır. Tarım dışında petrol çıkartı lan tek
bölgemizdir.
B.
BÖLGENİN BÖLÜMLERİ
1.
DİCLE BÖLÜMÜ
Güneydoğu Anadolu Bölgei'nin
doğu bölümünü içine alır. Dicle Nehri Bölümü doğu-batı doğrultusunda ikiye
ayırır. Kuzeyde Diyarbakır Havzası,
güneyde Mardin Eşiği yeralır.
Diyarbakır Havzası'nın
kuzeyinde ve doğusunda Güneydoğu Toroslar, batısında Karacadağ, güneyinde ise
Mardin Eşiği bulunur.
Dicle ve kolları havzayı
derin vadilerle parçalamıştır. Mardin Eşiği ve ortalama 1200-1300 m ile Suriye
sınırına kadar uzanan yüksek düzlüklerden oluşur. Bölümün diğer
yükseltisi Karacadağ volkan kütlesidir.
Diyarbakır Havzası'nda yıllık ortalama
yağış 500 mm
dolaylarındadır. Yaz sıcaklığı ve şiddetli buharlaşma nedeniyle yaz kuraklığı
oldukça belirgindir.
Mardin Eşiği'nde, yükseltiye bağlı olarak yağış miktarı
artmıştır. Yıllık yağış miktarı 700 mm dolaylarındadır.
Dicle Bölümü,
Akdeniz iklimine kapalı olduğundan karasal iklim gelişmiştir. Yıllık sıcaklık farkları oldukça yüksektir. Kışın sıcaklık -20'C'ye kadar düşer. Yazlar ise çok sıcak ve kurak
geçer.
Bölümün tek akarsuyu Dicle
Nehri'dir. Nehir, kaynağını Güneydoğu Toroslar'dan alır.
Bölümün kuzeybatısında Dicle
Nehri üzerinde Devegeçidi Barajı bulunur.
Bölümde karasal iklimin
etkisi ile bozkır bitki örtüsü gelişmiştir. Yüksek kesimlerde seyrek ormanlar
bulunur.
Dicle Bölümü'nde nüfus
yoğunluğu Orta Fırat Bölümü'ne oranla daha seyrek olmakla birlikte, Türkiye
ortalamasına yakındır.
Yazların serin, su kaynaklarının kısmen fazla olmasından dolayı, nüfus
Diyarbakır Havzası'nın kenarları ile Mardin Eşiği'nin eteklerinde
toplanmıştır.
Orta Fırat Bölümü'nün en önemli akarsuyu Fırat
Nehri'dir. Bölümde doğal göl yoktur. Bölümün kuzeyinde yurdumuzun en büyük
baraj gölü olan Atatürk Barajı bulunmaktadır. Bu barajın sularını ovalara
taşımak için dünyanın en uzun tünelleri kurulmuştur.
Bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır. Ancak bölümün
kuzeyinde ve yüksek yerlerinde seyrek ormanlar oluşmuştur, Akdeniz ikliminin
etkili olduğu alanlarda ise geniş zeytinliklere rastlanır.
Orta Fırat Bölümü nüfus yoğunluğu bakımından
Türkiye ortalamasının üstündedir. Bölümde nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu
yerler Akdeniz ikliminin olduğu alanlardır. Özellikle Gaziantep Platosu yoğun
nüfuslu alanlardandır.
Bölümün en gelişmiş
yerleşim merkezi Gaziantep'tir. Gaziantep, Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu'yu
birleştiren yollar
üzerinde olup sanayi, ticaret ve kültür şehri özelliğini gösterir. Bölümün diğer önemli yerleşmeleri; Şanlıurfa, Adıyaman, Nizip,
Birecik, Siverek ve Ceylanpınar'dıri.
üzerinde olup sanayi, ticaret ve kültür şehri özelliğini gösterir. Bölümün diğer önemli yerleşmeleri; Şanlıurfa, Adıyaman, Nizip,
Birecik, Siverek ve Ceylanpınar'dıri.
Tarım
Ürünleri
Bölümde en önemli geçim kaynağı tarımdır. Üretilen
tarım ürünlerinin başında tahıl, kırmızı mercimek, pamuk, tütün, antepfıstığı
ve zeytin'dir. Bunlar dışında üzüm, susam ve çeltik tarımı yapılır.
Hayvancılık
Tarım faaliyetinin yanınua küçükbaş hayvancılık
faaliyeti de yapılır. Madenler bölümün en önemli yer altı kaynağı Adıyaman ve
Kahta yakınlarında çıkartılan petroldür. Gaziantep yakınlarında ise krom
yatakları bulunur.
Endüstri
Şanlıurfa'da: hayvansal yağ,
Adıyaman'da; tütün,
Gaziantep'te; dokuma, gıda, çimento, tarım aletleri,
plastik sanayi, sabun, deterjan ve içki endüstrisi bulunmaktadır.
C. BÖLGENİN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, tarıma elverişli geniş
topraklara sahip olmasına rağmen, birim alanda elde edilen ürün düşüktür. Bu
durumun temel nedeni sulama olanaklarının sınırlı olmasıdır. GAP'In bütün
üniteleriyle faaliyete geçmesi durumunda, topraklardan elde edilecek ürün
miktarında artış olacaktır.
Bölge Türkiye buğday üretiminin 1/10'unu, kırmızı
mercimek ve Antep fıstığının büyük bölümünü, pamuğun 1/4'ünü, tütünün 1/5'ini,
üzümün 1/5'ini, susamın 1/3'ünü,
baklagilin 1/3'ünü bu bölge üretmektedir.
Türkiye'de beslenen
hayvanların %10'u bu bölgededir. Bölgede hayvan
ürünleri ve canlı hayvan ticareti oldukça önemli yer tutar. Bölgenin et ve deri üretimi, Türkiye'nin % 10'luk bölümün karşılar.
Türkiye'deki petrol
üretiminin tamamı buradan elde edilir. Ayrıca fosfat, linyit ve asfaltit yatakları
önemli değere sahiptir.
Bölgede; un ve un
ürünleri, konserve, süt ürünleri, dokuma, giyim, kilim ve halı, zeytinyağı,
sabun, deterjan, tarım alet ve
makineleri, çimento v.b.
alanlarında endüstri gelişmiştir.
D.BÖLGENİN TÜRKİYE
TURİZMİNDEKİ YERİ
Adıyaman yakınlarında bulunan
ve milli park halinde getirilen Nemrut Dağı kral mezarları Batman'ın
güneydoğusunda, Hasankeyf Antik Kenti-önemli turizm merkezleridir.,.
Balıklı göl, Diyarbakır'ın Çermik
Kaplıcası, Siirt ve Mardin'deki kaplıcalar, Şanlıurfa'daki içme ve maden
suyu
kaynakları bölgenin önemli
merkezleri durumundadır.
0 yorum:
Yorum Gönder