24 Nisan 2012 Salı

Karbonmonoksit Zehirlenmesine Dikkat


SAĞLIK BAKANLIĞI: -''SON BİR YILDA ÜLKEMİZDE 33 KİŞİ KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİNDEN HAYATINI KAYBETMİŞTİR'' -''BU ÖLÜMLERİN HEMEN HEMEN HEPSİ EVLERDEKİ YAKIT AMAÇLI MATERYALLERİN DOĞRU KULLANILMAMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR''
Sağlık Bakanlığı, son bir yılda Türkiye'de 33 kişinin karbonmonoksit zehirlenmesinden dolayı yaşamını yitirdiğini bildirdi. Ölümlerin hemen hemen hepsinin evlerdeki yakıt amaçlı materyallerin doğru şekilde kullanılmamasından kaynaklandığı belirtildi.
     Bakanlık yetkilileri, özellikle kış aylarında ısınma amacıyla kullanılan soba, baca ve şofbenlerden kaynaklanan zehirlenmelerde artış görüldüğüne dikkati çekerek, Türkiye'de bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal yüzünden güneybatıdan esen ''lodos'' rüzgarı nedeniyle, her yıl onlarca kişinin özellikle sobadan sızan karbonmonoksit zehirlenmesinden dolayı hayatını kaybettiğini ifade ettiler.
     Öldürücü olan karbonmonoksitin tatsız, kokusuz ve renksiz olduğu için fark edilmesinin zor olduğunu belirten yetkililer, şunları kaydetti:
     ''Genellikle bu ölümler doğalgaz ve karbon içeren proban gazı, kömür, odun, gaz yağının gibi yakıtların tam yanmamasından kaynaklanmaktadır. Son bir yılda ülkemizde 33 kişi karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybetmiştir. Bu ölümlerin hemen hemen hepsi evlerdeki yakıt amaçlı materyallerin doğru kullanılmamasından kaynaklanmaktadır.
     Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri çok belirgin olmayabilir. Bu nedenle grip ve yiyecek zehirlenmeleriyle karıştırılabilmektedir. Karbonmonoksit zehirlenmesinin maruz kalma süresi ve gazın yoğunluğuna bağlı olarak kişiden kişiye değişen belirtiler gösterebilmektedir. Genel bazı belirtiler, oksijen yetersizliğine nedeniyle deride kırmızılaşma, kısa soluk alma, göğüste sıkışma, halsizlik, baş, göğüs ağrısı ve dönmesi, mide bulantısı ile kusma, rehavet, genel halsizlik ve bilinç kaybıdır.
     Gripten farklı olarak karbonmonoksit zehirlenmesinde ateş ve glandüler şişmeler görülmemektedir. Genel bir halsizlik hissetmenize rağmen gripteki gibi bu kaslardaki halsizlik ağrılı olmamaktadır. Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtileri bazen görülüp bazen kaybolur, bazı zamanlarda diğer durumlara nazaran daha şiddetli olabilir.''
  

     -GENEL ÖNLEMLER-
  
     Yetkilerin verdiği bilgiye göre, karbonmonoksit zehirlenmesinden korunmak için alınması gereken genel önlemler şöyle:
     ''Kullanılan soba, ocak, gazlı ısıtıcılar, fırın, şömine gibi bütün yanmalı aletler sertifikalı olmalı ve eğitimli profesyonellere düzenli olarak kontrol ettirilmeli, araç gereçler bu kişilerce monte edilmeli.
     Düzenli olarak baca deliğini kontrol edilmeli ve havalandırmanın yeterli olduğundan ve yanan gazın rahat bir şekilde dışarı verildiğinden emin olunmalı.
     Dumanını dışarı veren araç gereç seçilmeli. Bu aletler, daima kullanım kılavuzlarına göre kullanılmalı. Yanma esnasında gerekli olduğu durumlarda kapı ve pencereler açılmalı.
     Kontrol edilmemiş ve havalandırması olmayan ısıtıcıların bulunduğu odalarda uyunmamalı. Evde ısınmak için gaz sobası veya fırın ile dumanın hızlıca birikeceği kapalı yerlerde herhangi bir yakıtla yanan araç gereç kullanılmamalı. Oturduğunuz ve uyuduğunuz yere yüksek standartlarda CO detektörü monte edilmeli, detektör yüksekte veya tavanda olmalı.''
     Karbonmonoksit kaçağından şüphelenildiğinde mekanın hemen terk edilmesi gerektiğini vurgulayan yetkililer, giderken pencere ve kapıların açılması, yetkili kuruma bilgi verilmesi ve yetkililer izin vermedikçe eve kesinlikle geri dönülmemesi, hastaneye başvurulması gerektiği uyarısında bulundular.
  
     -SOBA VE BACALARLA İLGİLİ UYULMASI GEREKEN KURALLAR-
  
     Kullanılan her türlü ısıtma cihazının kalite belgesine sahip olup olmadığından emin olunması gerektiğini de belirten yetkililerin verdiği bilgiye göre, şu önlemler alınmalı:
     ''Cihazların garantilerine ve garanti sürelerine dikkat edilmeli. Kullanılan yakıtın standartlara uygunluğu kontrol edilmeli, izin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalı, yanma verimi yüksek olanlar tercih edilmeli. Soba kurulmadan önce bacalar temizlenmeli. Rüzgarın yönünü ayarlamak için bacaya şapka takılmalı. Bütün bacalar çatıdan en az 1 metre yüksekte olmalı. Bacalar en yakın binadan en az 6 metre uzakta olmalı. Soba odanın içinde en uygun yere yerleştirilmeli duvardan en az 50, en çok 150 santimetre uzağa kurulmalı. Sobanın altına yanıcı olmayan altlık konmalı. Fazla dirsek ve borudan kaçınmalı, en fazla iki dirsek kullanılmalı. Soba borusu bacaya fazla sokulmamalı, boru bacayı daraltmamalı. Zorunlu olmadıkça fazla dirsek kullanılmamalı. Soba, dirsek, boru eklem yerleri duman sızdırmamalı, eklem yerleri birbirine uygun geçirilmeli. Baca ve soba borusu bağlantısı uygun biçimde yapılmalı. Sobanın içi kullanılmadan önce mutlaka temizlenmeli.
     Sobanın en fazla üçte ikisini kömür ile doldurulmalı, sobanın tutuşturulması mutlaka üstten yapılmalı. Sobanın alt ve üst delikleri açık tutmalı, delikler kademeli olarak kapatmalı. Yanmakta olan sobaya kesinlikle yeni kömür ilave edilmemeli. Soba, yanan kömür üzerine su dökerek söndürülmemeli. Lastik, plastik, boya, araba lastiği, tıbbi atıklar, çöpler gibi maddeler sobada yakılmamalı. Aşırı nemli kömür ve odun kullanmadan önce kurutulmalı. Bacalar standartlara uygun ve yalıtımlı olmalı, yılda en az bir defa, sobalar her gün temizlenmeli.
     Özellikle alçak basınçlı lodoslu havalarda ölüm olaylarında artış görüldüğü için eğer bacalar standartlara uygun değilse alçak basınçlı havalarda soba yakılmamalı. Dumanın geri tepmesini önlemek için bacaların en üst noktası, çatının en üst noktasından 1 metre daha yüksekte olması sağlanmalı ve baca şapkası kullanılmalı. Binaların yangından korunması yönündeki mevzuat hükümlerine uyulmasına özen gösterilmeli.'' (AA)

0 yorum:

Yorum Gönder