28 Nisan 2012 Cumartesi

Hayvan Isırığında İlk Yardım


YILAN  SOKMALARI
Genel  bir  kural  olarak  yılanlar  ürkek ve çekingen  yaratıklardır. Bunlar  kışkırtılmazlarsa, kızdırılana ve yaralanana  kadar (üzerlerine  basmak  gibi )  genellikle  ısırmazlar.Yılan  ısırıklarının  çoğu  nisan ve ekim  ayları  arasında  hayvanlar  aktifken  olur.
Isırık  yerinde  yanıcı  ağrı, şişlik, morluk, mavimsi  renk  değişikliği  olur. Kişide  halsizlik, terleme, bayılma ve şok  bulguları  görülebilir. Yılan  tarafından  ısırılan  bir  kişinin  heyecandan  bayılması  ile  şok  durumu  birbirine  karıştırılmamalıdır. Bayılma  kişinin  yatırılmasıyla  kısa  sürede  düzelir. Şok  ise  ısırılmadan  çok  sonra  oluşur.

İlkyardım
1- Kişi  ilkyardımın  ABC si  yönünden  değerlendirilir. Gerekenler  yapılır.
2- Kişi  sakinleştirilir, yatırılır, hareketsiz  kalırsa  zehrin  sistemlere  yayılışının  yavaşlayacağı  anlatılır.
3- Şok  varsa  uygun  pozisyon  verilir.
4- Dokudaki  şişme  sonucu  dolaşım  bozukluğu  olmaması  için  yüzük, bilezik  gibi  tüm  takılar  çıkartılır.
5- Isırık  alanı  hareket  ettirilmeden  nazikçe  su ve sabunla  yıkanır.
6- Diş  izlerinin  5er cm.  üzerinden  ve  altından  boğucu  sargı  uygulanır. Bu  turnikeler  iyice  sıkıldıktan  sonra  uçta kalan  bölümdeki  nabız  alınmaya  başlayana  kadar  gevşetilir. Bu  şekilde  dolaşımla  ilgili  diğer  problemlere  maruz  kalınmaz. Bu  manevranın amacı  zehrin  yayılımını  sınırlamaktır.
7- Bir  atelle  uzvun  hareketi  tamamen  engellenir.
8- Dokuda  zehir  birikmesine  bağlı  erken  belirtiler (şişme, renk değişikliği, lokal ağrı)  oluşmuşsa ve kişi  30 dk. içinde  hastaneye  nakledilemeyecekse  zehir  lokal  olarak  çıkarılabilir. Isırıktan sonra  zehir  genellikle  30 dk. kadar  dokuda  lokal  olarak  kalır. Diş  izleri  arasında  uzvun  uzun  ekseni  boyunca  diş  izlerini de içine  alan  0,5 cm. derinliğinde  mümkünse  steril  kesi  yapılır. Zorunlu  olmadıkça  ağız  kullanılmadan , buradan    yeterince  kanama  sağlanır.(zehri  mekanik  olarak  çıkartmak  için  kullanılan  emme  çubukları  vardır)  Kesi  çok  derin  olmamalıdır. Çünkü  sinirler,kan  damarları,kasların  bazı  bölümleri  kesilebilir. Bu  teknik  sadece  uzuvlardaki  ısırıklarda  kullanılır. Baş  veya vücutta  kesinlikle  kullanılmaz.
9- Ağızdan  kişiye  hiçbir  şey  özellikle de sakinleşmesi   için  alkol  verilmez.
10- Kusma  için  uyanık  olunmalıdır. Genelde  zehrin  etkisinden  çok  heyecana ve gerginliğe  bağlı olarak  sıklıkla  görülür.
11- Kişi  yılan  serumu  uygulanmak  üzere  acilen  nakledilir. Çevrede  yılan  serumunun  bulunduğu  kurumlar  önceden  bilinmelidir.
12- Yılan  öldürülmüşse , uygun  serumun  kullanılması  açısından  onu da birlikte  hastaneye  götürmekte  fayda  vardır.
13- Nadiren de  olsa  uzuvlar  dışında , gövdede  ısırık  oluşursa  turnike, atel, kesi gibi  müdahaleler  yapılamaz. Kişi  yatırılmalı ve olabildiğince  çabuk  nakledilmelidir.

AKREP  SOKMALARI

Yılan  ısırıklarına  benzer  bir  tablo   oluşur. Isırık  yerinde  şişme, ağrı ve renk  değişikliği  olur. Akrebin  cinsine ve zehrinin   olduğu  şiddetine  göre  değişik  sistemik belirtiler   ortaya  çıkabilir. Yapılacak  ilkyardım  yılan  ısırıklarında ki  gibidir.

ARI  SOKMALARI

Balarısının  iğnesi  keskin  uçlu  ve  kancalıdır,bundan  dolayı  geri  çekmek  zordur.
Eşekarılarının  iğneleri  kancalı  olmadığından  tekrar  tekrar  sokabilirler.

Balarısının  sokma  organı  arı  uçup  gittikten  sonra  bağlı  olduğu  kastan  dolayı  20 dk. kadar  zehri  enjekte  etmeye  devam  eder, çünkü  iğne  yarada  kalır. Balarısının  soktuğu  kişiye  yardım  eden  ilkyardımcı  nazikçe  iğneyi  çıkarmalıdır, iğne sıkıştırıldığında  daha  fazla  zehir  enjekte  ettiğinden  cımbız  vs. kullanılmamalıdır. İğneyi  yaradan  çıkarmak  için  bıçak  ağzının  köşesi  ile  cilt  nazikçe  kazınabilir.
İğne  yerine  buz  konarak  zehrin  emilimi  azaltılmaya  çalışılır. Zehrin  yayılımını  sınırlamak  üzere  sokma  sahasının altına ve üzerine  boğucu  sargı  uygulanabilir.
Arı  zehirlerine  karşı  allerjik olan bazı  kişilerde  genel  bir  kaşıntı ve yanma, cilt  döküntüleri, dil ve dudaklarda  şişme, hırıltılı  soluk  alıp  verme, öksürük, solunum  güçlüğü, karın  krampları  gibi  belirtilerin  olduğu  allerjik  bir  reaksiyon  ortaya  çıkabilir. Bu  tablo  çok  tehlikelidir, ölüm  meydana  gelebilir. Bu  gibi  allerjisi  olan  kişiler, astımlılar, ağızdan  sokulanlar, çok   sayıda  arı  tarafından  sokulanlar  tam  ABC  desteği  verilerek   acilen  nakledilmelidirler.       

KÖPEK   ISIRIKLARI
Bir  tahrik  olmaksızın  ısıran  kedi  veya  köpeğin  kuduz  olmasından  şüphe  edilmelidir. Kudurmuş  bir  hayvan  normal  hareket  edebilir, huysuz  görünebilir, aşırı  tükürük  salgılayabilir  veya  anormal  hareket  edebilir. Kuduz  hayvan  davranışlarıyla  kesin  olarak  tanımlanamaz.


Köpek  ısırıklarında en  büyük  kaygı  kuduz  hastalığının  kapılmasıdır. Kuduz  virüsünün  ısırık  yoluyla  insana  geçmesi  sonucunda  sinir  sisteminin   etkilendiği  ölümle  sonuçlanan  bir  hastalık  olan  kuduzun  kesin  tedavisi yoktur. Özellikle  aşılanmamış  başıboş  köpekler  hastalığın  taşıyıcısı  olabilirler. Isırılmış  kişide  hastalığın  önlenmesi  antibiyotikler ve aşı ile uzun  süreli  zor  bir  tedavi  gerektirir. Hastalık  kişide  iyice  gelişmişse  etkili  bir  tedavi  yoktur.


    
Köpek  ısırıklarında  kişi  genellikle  üzgün ve korkmuştur. Bazı  ısırıklar  parçalanmış , onarım  için  cerrahi  girişim  gerektirecek  kadar  büyük  olabilir. Ancak  bütün  köpek  ısırıkları  mikrop  kapmış  yaralar  olarak  kabul  edilir. Özellikle  el ve  yüzde  olursa  mikrop  kapma  riski  daha  fazladır.

Isırık  yeri  bol  su  ve  sabunla  yıkanır. Yara  kuru , steril  bir  malzeme  ile  örtülür. Kişi  yürütülmeden  en  yakın  sağlık  kuruluşuna  nakledilmelidir.

Mümkünse  ısıran  köpeğin  öldürülmeden  bağlanması  ve  kontrol  altında  tutularak  izlenmesi  gereklidir. 

0 yorum:

Yorum Gönder